Sözelti’nin ikinci yıl döneminde 7. sayımız siz değerli okurlarımızla buluşmaya hazır! İki yıldır Sözelti; çocuk ve gençlik edebiyatı alanında inceleme, araştırma, röportaj, tanıtım ve eleştiri yazılarına, çocuk ve gençlik öykülerine, şiirlere yer veriyor ve böylelikle bizler de alana katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu süreçte çocuk ve gençlik edebiyatına gönül veren yazarlar, akademisyenler, alan uzmanları, araştırmacılar, çevirmenler, […]
7. Sayı Özgün Yazılar
Necdet Neydim 1936 yılında Viyana’da doğan Nöstlinger, işçi bir ailenin çocuğudur. Güzel Sanatlar Akademisinde grafik eğitimi alan yazar, 1970 yılında Feuerrote Friederike (Ateş Kırmızısı Friederike) adlı kitabıyla üne kavuşmuştur. Yazar bugüne dek yüzün üzerinde kitap yazdı. Kitapları ondan fazla dile çevrildi ve Avusturya ve Alman Gençlik Kitapları Ödülü’nü, Avusturya Devlet Ödülü’nü, Hans Cristian Andersen ve […]
Buğrahan Küskün Bireyler doğumlarından itibaren var oldukları toplumların kültürleriyle harmanlanırlar. Bu kültür dairesi içerisinde dünyaya gelen bebekler, çocukluk ve gençlik yıllarında toplumun kurallarını ve değişmez yargılarını üstlenirler. Erkek ve kız çocukları üzerinde bu değişmez yargıların travmatik sonuçları ilerleyen yaşlarda kendisini göstermeye başlamaktadır. Cinsiyet farklarından dolayı erken dönem çocukluk evrelerinde bilinçlerine işlenmeye başlayan bu yargıların değişmesi […]
Betül Özyılmaz Çocuk ve gençlik edebiyatı bireylerin gelişimlerini destekleme konusunda, onların kendilerini keşfetme macerasında bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada bireyler, çocuk ve gençlik edebiyatı kapsamında yazılan eserlerde kendilerinin bir parçasını arayış içerisine girerler. Kahramanlarda, kahramanların yaşantılarında kendilerinden birer iz ararlar. Dolayısıyla çocuk ve gençlik edebiyatı adı altında yazılan eserlerin kapsamlı bir pedagojik gözlemden […]
YASENYA SAHİLLİ Özet Çocuklar için yazmak, onların duygu, düşünüş dünyasına ulaşmak, düşünülenin aksine çaba gerektiren bir iştir. Çocuk kitaplarında ele alınan iletiler ve işleniş biçimleri, karakterlerin sunuluşu çocuğun edebî metni içselleştirmesinde etkilidir. İsveçli yazar Asa Lind’ın Kumkurdu adlı çocuk kitabında çocuk karakterin babası ile yaşadığı ilişkinin sergilenişi, birbirleriyle kurulan iletişim, çocuğun ebeveynlerden beklediği sevgi ve […]
Necdet Neydim Jean-Jacques Rousseau’nun “Emile” isimli kitabını yazması, 1761 yılının ardından toplumsal dönüşümlerde bir çıkış noktası oluşturur. Roussseau, ebeveynlere “Çocuklarınızı sevin ve onlarla gurur duyun!” der Emile’de. Bu aslında farklı biçimde algılanır ve çocuklarıyla gurur duymak isteyen aileler onları yatılı okula gönderir. Daha önce dinî kurumların kullandığı yatılılık sistemi modern okul anlayışında da yerini alır. […]
Nurcan Demir Giriş Günümüze değin yapılan birçok araştırmada elde edilen verilerle de ispatlanmış olduğu üzere eğitim ve öğretim hayatının bireylerin gelişiminde ve karakterlerinin oluşumunda önemli bir yere sahip olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Çocuklukta ve ilk gençlikte edinilen kazanımlar bireylerin geri kalan yaşamlarının yapı taşlarını oluşturmaktadır. Bu bağlamda yatılı okuyan yani okulun ev, öğretmen ve idarecilerin […]
Tolga Gümüşay Yıl: 1942, Savaştepe Köy Enstitüsü, Balıkesir Ders başlayıncaya kadar babasıyla okul bahçesinde sessizce yürüyorlar. Çocuğun boğazında bir yumru çıkmış sanki. Yutkunamıyor. Gece boyunca defalarca provasını yaptığı gerekçeler, açıklamalar, yakarışlar bir türlü sese dönüşüp dudaklarından dökülemiyor. Bir ara göz göze geldiklerinde, hayatında ilk kez babasının onunla gurur duyduğunu hissediyor. Belki boğazındaki yumru, belki de […]
7. Sayı Makale Çevirileri
Thurstine Basset Öz Bu makale, yatılı okulda hayatta kalma konusuyla ilgili yazdığı kitap sayesinde hikâyesini anlatabilen bir yatılı okulzedenin perspektifini yansıtır. Bu çalışma aynı zamanda daha nice yenilikçi makalenin yayımlanmasına ortam hazırlayan ‘Self and Society’ dergisine takdirlerini iletir. Araştırmacı-yazar “ev hasreti” kavramına yeni bir bakış sunar ve kavramın “okul alerjisi” olarak anılmasını öne sürer. Aynı […]
Joseph Bruchac & John Smelcer Amerikan Yerli edebiyatının en yaygın temalarından biri yatılı okul deneyiminin yüzyılı aşkın süren etkisidir. 1879’dan 1960’ların ilk yıllarına kadar federal hükümet Amerika yerlilerinin okul çağındaki çocuklarını uzak bölgelerdeki yatılı okullara göndererek asimile etmeye çalıştı. Bu yatılı okullardaki yerli çocukların Batının gelenekleri, dili, eğitimi ve diniyle (sürecin bir parçası Hıristiyanlığa geçişti) […]
David Mair Küçük yaşta yatılı okula gönderilmek çocuklara ne kadar zarar verir? David Mair “Gerçekten hayatınızın en iyi yılları mı?” başlıklı makalesinde bir eğitim modelinin psikolojik -etkilerini- eleştirel bir bakış açısıyla irdeliyor. Çocuk istismarının en aleni hali, Britanya’da tuhaf bir şekilde en çok göz ardı edilen biçimi olarak mevcudiyetini korumakta. Çocuk istismarı medyada çok büyük […]
Nick Duffel Yıllar boyunca çift ve cinsiyet çalışmalarının yanı sıra yatılı okulun psikolojik sonuçlarına dair çalışmalara ilişkin birçok eser yayımladım. Yatılı okul psikolojisi hususunda ilk kitabım olan The Making of Them’den uyarlanan bu denemede kısmen Yatılı Okuldan Geride Kalanlar’a yönelik yürütülen çalıştaylarda ortaya çıkan cinsiyet farklılığı üzerine kendi düşüncelerimden bazılarını paylaşmak isterim. Seksenlerin sonunda yeni […]
Joy Schaverien Joy Schaverien, yatılı okul deneyiminin belirli bir psikolojik travma biçimi olarak tanınmasına ve doğrulanmasına yardımcı olacak bir teoriye ihtiyaç olduğunu savunur. Psikoterapi anlam yaratmakla ilgilidir. İnsanlara başka türlü ifade edilemeyecek duygular için bir dil kazandırmaya yardımcı olur. Bu durum yatılı okul mezunlarından daha önemli değildir. Çünkü yatılı okullara, özellikle de erken yaşta hazırlık […]
7. Sayı Röportaj, Film ve Öykü Çevirileri
Bu röportaj, Aydın Ilgaz’ı kaybetmeden kısa bir süre önce bu sayımız için gerçekleştirilmiştir ve Ilgaz’ın yatılı okul deneyimleri, babası Rıfat Ilgaz ve Hababam Sınıfı’nı konu almaktadır. Nurcan Demir: Aydın hocam, öncelikle Sözelti Çocuk ve Gençlik Edebiyat Dergisi olarak bizleri kırmayıp bizlerle görüşmeyi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Dergimizin Aralık 2022 sayısında “yatılılık kültürü”nü ele […]
Bu röportaj Türkiye’de yatılı bir askeri lisede eğitim görmüş Marmara Üniversitesi Almanca Mütercim Tercümanlık Bölümü öğretim üyesi Derya Oğuz ve yine ilgili üniversitenin aynı bölümünde görev yapmakta olan Avusturya’da yatılı bir manastır okulunda eğitim görmüş Meltem Kılıç’ın yatılı okul deneyimleri ve bağlantılı olarak yatılı okul edebiyatıyla ilgili görüşleri üzerine gerçekleştirilmiştir. Soru: Ölü Ozanlar Derneği kitabında […]
Dergimizin bu bölümünde Hacettepe Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlık Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşen Zeynep Oral ile S/sağır ve işitme engelli çocuklara yönelik işaret dili çevirisi üzerine röportaj gerçekleştirilmiştir. 7. sayımızdaki bu çalışmamız 5. sayımızdaki röportaj çalışmamızın devamı niteliğindedir. Soru: S/sağır ve işitme engelli çocuklara çeviri yapmanın, özellikle edebiyat bağlamında çeviri yapmanın zorlukları neler olabilir […]
Nüseybe Hilal Zorlu “Yatılı Okul Edebiyatı” konulu bu sayımız için hazırladığımız çalışmada amacımız, yatılı okulların çocuklarımıza etkisine yönelik tümel bir bakış açısı edinmektir. Yatılı okullarla ve yatılılık kültürü ile ilgili dizi ve filmleri siz değerli okurlarımız için derledik. Görsellik, her zaman biraz daha akılda kalıcı olduğundan film ve diziler, yatılı okul kültürünü anlamak ve anlamlandırmak […]
“Beyler; her zaman olduğu gibi iyi geceler hikâyesinden korkan, tek başına gece nöbetini tutacaktır.” Peter Motzleitner, başını eğerek gözlüklerinin üzerinden baktı. Oğlanlar ve kızlar kamp ateşinin etrafında oturup birbirlerine her zamankinden daha fazla sokuldular. Kampın lideri memnuniyetle başını sallayarak okumaya başladı: “Bir zamanlar ıssız olan bir vadide tek başına, büyülü bir ev varmış. O gece, […]
Mia aslında okula gitmeyi seven bir öğrenciydi fakat her nedense öğretmeni Bay Klauser’dan korkuyordu. Bay Klauser’in sesi o kadar gür ve yüksek ki Mia’ya bir şey söylediğinde veya tahtaya çağırdığında Mia her defasında korkudan olduğu yerde sinip kalıyordu. Bir gün Mia’nın abisi Max ona alaycı bir gülüşle “SEN bir korkak tavşansın!” dedi. Mia bunu duymaktan […]
Miray Aksu Şehrazat, ebeveynlerini hiç tanımamıştı. Sadece bazı zamanlarda aniden burnuna dolan ballı kurabiye ve süt kokusunda zihni sanki kendisine çok eski bir anıyı anımsatıyor gibi hissediyor ve “sanırım annem de böyle kokuyordu” diye düşünüyordu; zira tarifi imkansız bir yakınlık hissediyordu bu kokuya. Aklı erdiğinden beri yuvası olarak kabul ettiği bu yurda henüz ayını doldurmamış […]