9. Sayı

9. Sayımızda…

Sözelti’nin dokuzuncu sayısı yayında ve siz okurlarımızla buluşmaya hazır! Dergimiz Sözelti; çocuk ve gençlik edebiyatı çerçevesinde inceleme, araştırma, röportaj, tanıtım ve eleştiri yazılarını; çocuk ve gençlik öykülerini, şiirlerini odağına alıyor. Bunu yaparken çocuk ve gençlik edebiyatını bütün eyleyenleriyle değerlendirmeyi hedefliyor ve yazarların, akademisyenlerin, alan uzmanlarının, araştırmacıların, çevirmenlerin, editörlerin, çizerlerin ve bu alana gönül veren kişilerin […]

Edebiyatın Çocuk Kalbinde Baba Olmak

Nurcan Demir Bireylerin düşünme ve yaşam biçimlerinin oluşmasında, karakter gelişimlerinin şekillenmesinde ve hayatlarını anlamlandırmalarında; içinde yaşadıkları toplumun coğrafyası, sosyo-kültürel, ekonomik ve tarihsel yapısı doğrudan etkilidir. Bu etkinin yoğunluğu, yine aynı sebeplerden, kadın ve erkek cinsleri üzerinde farklılık göstermektedir. Dolayısıyla, mevcut sosyal koşullar altında kişilik gelişimlerini tamamlayan ve toplumsal rolleri belirlenen bireylerin kurdukları ikili ilişkiler, aile

Nöstlinger ve Baba Figürünün Çöküşü

Necdet Neydim 1936 yılında Viyana’da doğan Nöstlinger, işçi bir ailenin çocuğudur. Güzel Sanatlar Akademisinde grafik eğitimi alan yazar, 1970 yılında Feuerrote Friederike (Ateş Kırmızısı Friederike) adlı kitabıyla üne kavuşmuştur. Yazar bugüne dek yüzün üzerinde kitap yazdı. Kitapları ondan fazla dile çevrildi ve Avusturya ve Alman Gençlik Kitapları Ödülü’nü, Avusturya Devlet Ödülü’nü, Hans Cristian Andersen ve

Devrilmeyen Put: Baba Evrilmeyen Rol: Oğul

Buğrahan Küskün Bireyler doğumlarından itibaren var oldukları toplumların kültürleriyle harmanlanırlar. Bu kültür dairesi içerisinde dünyaya gelen bebekler, çocukluk ve gençlik yıllarında toplumun kurallarını ve değişmez yargılarını üstlenirler. Erkek ve kız çocukları üzerinde bu değişmez yargıların travmatik sonuçları ilerleyen yaşlarda kendisini göstermeye başlamaktadır. Cinsiyet farklarından dolayı erken dönem çocukluk evrelerinde bilinçlerine işlenmeye başlayan bu yargıların değişmesi

Travmatik Bir Kaybın Ardında Kalanlar: Bir Oğul

Betül Özyılmaz Çocuk ve gençlik edebiyatı bireylerin gelişimlerini destekleme konusunda, onların kendilerini keşfetme macerasında bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada bireyler, çocuk ve gençlik edebiyatı kapsamında yazılan eserlerde kendilerinin bir parçasını arayış içerisine girerler. Kahramanlarda, kahramanların yaşantılarında kendilerinden birer iz ararlar. Dolayısıyla çocuk ve gençlik edebiyatı adı altında yazılan eserlerin kapsamlı bir pedagojik gözlemden

Asa Lind’ın Kumkurdu Adlı Çocuk Kitabında Baba- Çocuk İlişkisinin İncelenmesi

YASENYA SAHİLLİ Özet Çocuklar için yazmak, onların duygu, düşünüş dünyasına ulaşmak, düşünülenin aksine çaba gerektiren bir iştir. Çocuk kitaplarında ele alınan iletiler ve işleniş biçimleri, karakterlerin sunuluşu çocuğun edebî metni içselleştirmesinde etkilidir. İsveçli yazar Asa Lind’ın Kumkurdu adlı çocuk kitabında çocuk karakterin babası ile yaşadığı ilişkinin sergilenişi, birbirleriyle kurulan iletişim, çocuğun ebeveynlerden beklediği sevgi ve

Cinsiyet Farkları ve Çocuk Kitapları: Cinsiyet Kalıplarının İtalya’daki İtalyanca Okul Kitaplarına Yansımaları

Gabriella Seveso[1] Özet İtalya’da, yetmişli yıllardan itibaren, çocuk edebiyatındaki toplumsal cinsiyet kalıplarının önemi üzerine düşünülmeye başlanmıştır. Yine aynı dönemde kız ve erkek çocuklara yönelik kurmaca metinlerin oluşturulmasında sıra dışı bir değişiklik yaşanmış ve birçok yayıncı geleneksel, toplumsal cinsiyet kalıplarının dışına çıkan hikâyeler ve karakterler sunmaya başlamıştır. Bu ürünlerin büyük bir kısmını okul kitapları oluşturur. Bazı

Franz Kafka’nın “Babama Mektuplar” Başlıklı Eseri Üzerine

​​ José Durval Cavalcantı De Albuquerque Özet Yazar, Kafka’nın “Babama Mektuplar” başlıklı eserini yazarın/yazarların malzemesinin psikolojik kaynaklarına ilişkin Freudyen bakış açısına dayanarak yazıldığı dönemde edebi iddialar taşımayan bir metin örneği olarak inceler. Söz konusu eserin yoğun içeriğine rağmen yine de okuma zevki uyandıran ve sanatsal olduğunu düşündürten özelliklerini anlamak amacıyla metnin yapısını kavramak için yöntem

Öfkeli Adam

Şehnaz Helvacılar “Baba vuruyor diyor, Çocuk. Bu benim hatam mı? diyor Çocuk.” Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk hiçbir yere gitmiyor, der Edip Cansever, çocukluğun karanlık labirentlerini anlattığı o romansı uzun şiirinde. Gerçekten de duyguların oluştuğu çocukluğun ilk sosyal ortamı ailedir. Bu ortamda anne ve baba çocuğun sağlıklı ve mutlu büyümesi için gerekli koruma ile

Baba ve Çocuk Konulu Filmler

Baba ve Çocuk Konulu Filmler Nüseybe Hilal Zorlu Babaların özellikle ailesine ve çevresine karşı sergiledikleri davranışlar, erkek çocukların ilerideki karakterinin belirleyicisidir. Erkek çocukları için baba bir rol model niteliğindedir. Kız çocukları açısından değerlendirmek gerekirse, kız çocukları babalarının ve akabinde abilerinin davranışları üzerinden erkek dünyasını tanımlar ve yine onların davranışları üzerinden karşılarındaki erkeğin davranışlarının kendilerince doğruluğunu

Anne ve Babayla İlgili Mesele

Marco anne ve babasıyla birlikte olmayı ne kadar sevse de buna engel olan bir sorun vardı. Cumartesi baba günüydü. O günü Marco babasının yanında geçirir, haftanın kalan altı gününde ise annesinin yanında yaşardı. “Bu çok salakça,” derdi Marco sıkça. “Bundan ziyade annem ve babamla birlikte olmayı isterdim.” Ancak ebeveynleri durumu ona açıkladığı için Marco bunun

Bana Her Zaman Vakit Ayıran Babam

“Çocuğuna vakit ayırmak” hakkında kısa bir öykü Bir baba da başkalarıyla paylaşılabilir. Christian’nın arkadaşları Pit, Tom ve David şen şakraklardı. “Babamın yeni bir arabası var,” diye övünüyordu Pit. “Hem de arabamız 240 km/h hızında biliyor musunuz?” “240 km hızında mı? Vay canına! Uçak gibi hızlı desene!” Arkadaşları hayret içerisindeydi. “Biz de bir kere arabaya binebilir

Efe Hiçbir Şey Yapmıyor

Günlerden Pazardır. Efe burnunu mutfak penceresine bastırırken dışarıda misket büyüklüğündeki yağmur damlalarının su birikintilerine çarpışını izler. “Baba, canım sıkılıyor!” der Efe. “O zaman bana yemek yaparken yardım etˮ önerisinde bulunur Erdem Bey. “Ben yemek yapmak istemiyorum ama,” der Efe ve o sırada mutfak camı buğulanır. Efe, ayaklarını sürüyerek mutfaktan oturma odasına geçer. “Anne, canım çok

error: İçerik koruma altındadır!!
Scroll to Top