Sinemadan (?) Çeviri Çocuk Romanına Uzanan Dolambaçlı Bir Yolculuk

Büşra Yaman

Giriş

Tarih boyunca roman-sinema ilişkisinin birbirini besleyerek geliştiği yadsınamaz. Televizyonla birlikte edebiyat eserlerinin sinemaya uyarlanması ve bu uyarlamaların tüm dünyada yaygınlaşması günümüze kadar süregelen popüler bir etkinlik olmuştur. Basitçe ifade edilecek olursa, yazının görüntüye dönüştürülmesi çeviribilimin de ilgilendiği disiplinlerarası bir alanı ifade etmektedir.

1950’lerin sonunda Roman Jakobson (1959/2008: 62), çeviri çalışmaları için çizdiği ünlü yol haritasında üç çeviri türü ortaya koyarken, göstergelerarası çeviri ya da dönüştürme (transmutation) kavramını “dilsel göstergelerin dilsel olmayan göstergeler aracılığıyla yorumlanması” olarak tanımlamıştı. Filme dönüştürülen eserlerin bu çeviri türü altında incelenebileceğini öngörmüştü. Ancak çeviri çalışmalarında kültür, kimlik, cinsiyet ve tarih gibi toplumsal içerikli konular ağırlık kazandıkça çeviri kavramına Batı dışından açılımlar ve eleştirel sorgulamalar getirilmiştir. Böylece dilsel göstergeler arasında bir eşdeğerlik varsayılarak yapılan işlemin gerçek çeviri kabul edilmesinden çevirinin yığın kavram olarak tasarlanarak özellikle çeviri tarihi çalışmalarında farklı aktarım pratiklerinin ele alındığı daha esnek bir çerçeveye yönelim olmuştur. Nitekim Jakobson’un önerdiği çeviri türlerinin hepsinin “aktarım” olarak nitelenebileceğine dikkat çeken Itamar Even-Zohar (1990) “çeviri” olgusunun diğer olgulardan ayrıştırılarak müstakil bir şekilde incelenmesinin faydalı olmayacağını, bir dizi olgunun ortaklaştığı hususların keşfedilmesiyle olguların belirlenmesinin mümkün olduğunu ve böylece belirlenimi daha yüksek kuramlar geliştirilebileceğini öne sürmüştür. Even-Zohar’ın sistem kuramı temelinde aktarım, aynı ya da farklı kültürel sistemler arasındaki model alışverişlerini imlemektedir. Bu düşünce biçimine uygun bir şekilde yetişkin edebiyatından çocuk edebiyatına aktarım (Shavit, 1986), edebiyattan sinemaya aktarım (Cattrysse, 1992) ve bir dizi kültürlerarası ya da kültür-içi farklı göstergeler arası veya aynı göstergeler içindeki aktarımların incelendiği (Weissbrod, 2004) çalışmalar yapılmıştır. Ancak aktarımların her zaman tek veya iki yön, araç, sistem arasında ya da içinde gerçekleştiğini varsaymak gerçekleri yansıtmayabilir. Üstelik aktarımları toplumsal, ekonomik, siyasi ve kültürel koşullardan yalıtmak ya da bu koşulları en alt düzeyde göz önünde bulundurmak aktarım süreçlerinin kavranışına dair sınırlayıcı bir bakış geliştirilmesine neden olabilir.

Bu çalışmada bir kamusal televizyon kanalında son anda yayın akışından kaldırılan bir İtalyan yapımı filmin –ve öncesinin– Türkçe çocuk edebiyatında bir çeviri kitap olarak yayınlanmasına uzanan süreç irdelenecektir. Ağırlıklı olarak edebiyattan sinemaya uyarlamaların incelendiği çeviri çalışmaları için bu olay, farklı ve karmaşık bir yolculuk rotası çizmektedir. Filmin yayından kaldırılmasının tetiklediği bir çeviri çocuk kitabı yayınının yayın öncesi, yayın ve yayın sonrasındaki aktarım sürecinin takip edilmesi, çeviri kavramı ve farklı aktarım pratikleri üstüne düşünme imkânı sağlayacaktır.

Aktarım Süreçleri

1980 yılında dönemin çocuk edebiyatı alanının önde gelen yayıncılarından Cem Yayınevinin çocuk edebiyatı dizisi Arkadaş Kitaplar arasında Milano Mucizesi (Türkçeleştiren: Zeyyat Selimoğlu, resimleyen: Turgut Keskin, 124 s.) başlıklı bir çeviri eser yayımlanmıştır. Eserin ön kapağı şu şekildedir:

Resim 1. Türkçeye çevrilen eserin ön kapağı

Ön kapakta yazarın sadece soyadı, eserin başlığı, dizinin logosu, çocuk kitapları ibaresi ile görsel bulunmaktadır. Ön kapakta yazarın yalnızca soyadının bulunması Türkçede okunabilirlik kaygısından kaynaklanabileceği gibi yayınevinin çocuk edebiyatı eserlerinin ön kapağında yazarların isimlerine kısaca[1] yer verme eğiliminden de kaynaklanabilir. Eserin başlığının yazı karakteri boyutunun yazarın adından daha büyük olması, eser başlığının öne çıkarılmaya çalışıldığına ve yazar bilgisinin arka planda kaldığına işaret etmektedir. Yazı karakterlerinin rengi ve yazı tipleri de başlık ve yazar arasındaki öncelik sıralamasını destekler görünmektedir. Başlığın rengi (mavi) ve yazı tipi (yuvarlak hatlı, kalın) de görece daha dikkat çekicidir. Dolayısıyla başlığın öne çıkarılması, yazarın yalnızca soyadına yer verilmesine neden olan unsurlardan biri olabilir. Eserin yazardan daha görünür ve ön planda olması, eserin 1950 yılına ait Miracolo a Milano (İngilizce Miracle in Milan, Türkçe Milano’da Mucize) adlı sinema uyarlamasının Türkiye’de Milano Mucizesi adıyla tanınmasına bağlıdır. Türkiye’de sinema eleştirmenliğinin öncülerinden Tuncan Okan’ın Milliyet Gazetesindeki 23 Mayıs 1959 tarihli köşe yazısında Milano Mucizesi’nden bahsetmesi filmin bu adla gösterime girdiğine işaret etmektedir.

Film, 2. Dünya Savaşı sonrasında İtalya’da yeni gerçekçi sinema anlayışının önde gelen isimlerinden kabul edilen (Bertellini, 2007) Cesare Zavattini’nin (1902-1989) 1943 yılında Totò il Buono (İngilizce Toto the Good, Türkçe İyi Yürekli Toto) başlığıyla çocuklar için yayınlanan fantastik romanına (resimleyen: Mino Maccari) dayanmaktadır. İtalyanca eserin 1944 baskısının kapağında başlığın altında “çocuklar için roman” (romanzo per ragazzi) ibaresi bulunmaktadır.

Letteratura e diaristica - Cesare Zavattini

Resim 2. İtalyanca romanın ön kapağı

Sinema filminin afişi sanatçı Michele Majorana tarafından yapılmış olup, Zavattini’nin ve Vittorio De Sica’nın (1901-1974) işbirliğine dair ipuçları sunmaktadır. Filmin adı ve afişte yer verilen diğer bilgiler arasında açık bir ayrım yapılmış, tüm unsurlar dikey olarak farklılaşan bir sıraya göre yerleştirilmiştir. Farklı bir renkle ve yazı tipiyle filmin adına dikkat çekilirken, diğer bilgiler afişin geri kalanında tercih edilen siyah renkle sunulmuştur. Başlıktan sonra öne çıkarılan ikinci unsur, yönetmendir; bir De Sica filmi olduğu belirtilmiştir. Yönetmenin ardından filmin konusunu Zavattini’nin Totò il Buono başlıklı romanından aldığı bilgisi sunulmuştur.

Miracolo a Milano - Wikiwand

Resim 3. Filmin İtalyanca afişi

Afişte tam olarak belirtilmemesine rağmen filmin senaristleri Zavattini, De Sica ve Suso Cecchi D’Amico’dur.[2] Üç kişinin hazırladığı senaryonun kitaptan ayrıldığını gösteren en görünür değişiklik başlıktır. Kitabın başlığı, başkahraman Toto ve onun iyi olma hâli üstünden şekillenmişken, film için filmin çekildiği Milano şehri ve burada yaşanan mucizeyi ifade eden bir başlık tercih edilmiştir. Oysa anlatı hayali bir şehir olan Bamba’da geçmektedir. Filmin başlığında Bamba yerine Milano’nun tercih edilmesi hem filmin kendi içindeki gerçekliği yansıtması hem de yönetmen ve senaristin tüm dünyada yeni gerçekçi sinema akımının en ünlü temsilcileri arasında olması açısından uygundur. Bir diğer deyişle, filmin başlığı Zavattini ve De Sica’dan beklenen yeni gerçekçi sinema filminin özelliğini görece yansıtmaktadır.[3] Ancak filmin içinde yer alan fantastik öğelerle karşıtlık oluşturur.

Türkçeye çevrilen eserin ön kapağına geri dönüldüğünde, Turgut Keskin’in filmde Toto karakterini canlandıran Francesco Golisano’nun (1929-1990) yüz hatlarını andıran bir portre çalıştığı görülmektedir. Toto, birkaç küçük evin arkasında kocaman ve onlara göz kulak olur bir biçimde resmedilmiştir. Nitekim anlatıda da Toto, yoksul mahalleliye yardım eden, yol gösteren, iyilik ve umut aşılayan bir karakterdir. Görselin ayrıca Toto’nun anlatının sonunda göğe yükselmesine gönderme yaptığı düşünülebilir. Görselde turuncu ve tonlarının kullanılması Toto’nun mahalleye güneş gibi doğması metaforunu temsil ettiği yönünde yorumlanabilir. Mavi çerçeve ise Arkadaş Kitapların Mor Dizi içinde yayınladığı kitaplar için uyguladığı standart tasarımın bir parçasıdır.

Çeviri eserin iç kapağında Milano Mucizesi başlığının altında çok daha küçük bir şekilde ve parantez içinde Bamba Mucizesi alt başlık olarak verilmiştir. Bu alt başlığa yer verilme nedeni ve çevirinin yayınlanmasına dair detaylar Arkadaş Kitapların yöneticisi ve kitabı “basıma hazırlayan” Erdal Öz’ün (1935-2006) kaleme aldığı tahmin edilen sunum yazısında şu şekilde tanıtılmıştır (Zavattini, 1980: t.y.):

Milano Mucizesi, ünlü bir İtalyan sanatçısının, Zavattini’nin bir romanı. Milano, İtalyada büyük bir kentin adı. Ama kitabı okurken Milano adına hiç rast-lamayacaksınız. Kitaptaki olaylar Bamba adlı bir düşsel kentte geçmektedir. ‘Peki bu Milano adı nereden geliyor?’ diye sorabilirsiniz. Asıl adıyla Bamba Mucizesi olan bu kitabı, biz Türkçeye çevirirken ona Milano Mucizesi adını verdik. Kitaba bu adı vermemizin haklı bir gerekçesi var, o da şu: Zavattini’nin bu yapıtını ünlü İtalyan sinema yönetmeni De Sica, sinemaya Milano Mucizesi adıyla aktarmıştı. Bizim sinemalarımızda da gösterilen bu film dünya sinemasının en büyük yapıtlarından biri sayıldı. Gerçi bizim televizyonumuzda bu filmin gösterilmesi son dakikada yasaklandı. Ama bakmayın. Kötü film olduğu için değil, güzel film olduğu için yasaklandı. 1951 Cannes Film Festivalinde, en büyük ödül olan Altın Palmiye ödülünü de kazanan bu büyük filmin romanını, biz de bu yüzden Milano Mucizesi adıyla ve kıvançla sunuyoruz. Özellikle ortaokul yaşındaki çocukların severek okuyacakları bu kitabı, büyüklerin de beğenerek okuyacaklarından hiç kuşkumuz yok. İşte bundan ötürüdür ki, kitabın Türkçesine ‘Milano Mucizesi’ demeyi yeğledik. Böyle yaparak, hem güzel bir filmi yeniden anmış oluyor, hem de kitabı, bizde tanınmış adıyla sunmuş oluyoruz.”

Sunum yazısından anlaşıldığı üzere, Zavattini’nin romanından uyarlanan film Türkiye’de Milano Mucizesi adıyla gösterime girmiş ve bu nedenle çeviri eserin başlığında da tanınırlığı olan bu ad tercih edilmiştir. Öte yandan, kitabın gerçek adının, muhtemelen olayların Bamba şehrinde geçmesine dayanılarak Bamba Mucizesi olduğu ileri sürülmekte ve böylece iç sayfadaki alt başlığın neden eklendiği anlaşılmaktadır. Yazıda Milano şehriyle ve filmle ilgili çocuk okurlara bilgi sunulması, çocuk okurların ilgili yerle ve filmle tanışık olmalarını sağlamaya ve merak uyandırmaya yöneliktir. Kitabın başlığında Milano Mucizesi’nin tercih edilmesiyle hem filmin hatırlatıldığı hem de tanınmış başlığıyla çocuk okurlara sunulurken yetişkin okurların da eseri daha kolay tanıyabileceği düşünülebilir. Sözü edilen filmin yıllar sonra anılma isteğinin ortaya çıkmasının arkasında devletin içindeki karar alıcılara karşı gösterilen bir tepkinin olduğu anlaşılmaktadır. Yazıda filmin televizyonda son anda yasaklandığı ve bunun nedeni de alaycı bir üslupla ifade edilmiştir. Ardından filmin güzel olduğu, uluslararası başarısına yer verilerek kanıtlanmaya çalışılmıştır.

1979 yılında haftada 3 film gösterilen dönemin tek televizyon kanalı TRT’de cuma gecesi gösterileceği duyurulan Vittorio de Sica’nın Bisiklet Hırsızları ve Milano Mucizesi filmleri Khtasım ayında yayınlanan bir yazıda “listenin en iyileri” olarak değerlendirilmiştir (Şener, 1979: 10). 28 Aralık 1979 tarihinde yayınlanan “TV’de Yabancı Sinema: 21.45” başlıklı bir yazıda ise o gecenin programında yer alan Milano Mucizesi filminin son anda yayından kaldırıldığı ve yerine Yenilen Korku adlı bir Amerikan yapımı filmin gösterileceği duyurulmuştur.[4] 30 Aralık 1979 tarihli bir gazete küpüründe de filmin “denetime takıldığı” için yayından kaldırıldığı belirtilirken, denetime ilişkin bilgi verilmemiştir.[5]

Türkçeye çevrilen eserin bu durumun hemen ardından yayınlanması, dünya sinemasının değerli eserlerinden biri olan ilgili filmin televizyonda gösterilmemesine ve dolayısıyla kamu kuruluşundaki karar alıcılara karşı bir tepki olarak yorumlanabilir. Evrensel ve sol değerlerin çocuk edebiyatındaki temsilcisi olan Arkadaş Kitapların yayın çizgisi de göz önünde bulundurulduğunda, yayınevinin egemen ve zaman zaman baskı uygulamaya muktedir gücün karşısında sanatsal ve evrensel değerlerin savunuculuğunu yaparak eleştirel bir duruş sergilemesi beklenen bir tavırdır.

Çeviri eser ortak bir emeğin ürünü olarak ele alındığında, dizinin yöneticisi ve editör rollerini üstlenen Erdal Öz’ün yanı sıra Turgut Keskin’e ve Zeyyat Selimoğlu’na (1922-2000) da değinmek gerekir. Turgut Keskin 1970’lerde çeviri ve telif çocuk edebiyatı eserleri resimleyen ve bu alandaki çalışmalarıyla çeşitli ödüller kazanan önemli bir sanatçıdır.[6] Ön kapak renkli olmasına rağmen eserin içinde kara kalem çalışmalar yer almıştır. Bu, ilgili dönemde yayıncılık maliyetlerinin yüksek ve baskı teknolojilerinin sınırlı olmasıyla anlamlandırılabilir. Eserin “Türkçeleştiren”i olarak belirtilen Zeyyat Selimoğlu da hem yetişkin hem çocuk edebiyatında yazar ve çevirmen kimliklerine sahiptir, 1970’li yıllarda telif yetişkin edebiyatı eserleriyle çeşitli ödüller almıştır. Bu eserin hangi dilden ve/veya dillerden çevrildiği künyede belirtilmemesine rağmen, çevirmenin çalışma dilinin Almanca olması çevirinin Almancadan, bir diğer deyişle ara dilden yapıldığını düşündürtmektedir.

Çocuk edebiyatı eseri olarak yayınlanan bu çeviri eser, içinde yer aldığı kültürün tetiklediği karmaşık bir aktarım ağından oluşmaktadır. Milano Mucizesi televizyonda gösterilseydi bu çeviri yapılır mıydı? Yanıtsız kalmaya mahkum bir soru olsa da, bu “çeviri” olayının aktarım süreçlerinin çokyönlülüğüne, çokpaydaşlılığına, çokkültürlülüğüne dair önemli izdüşümler taşıdığı ortadadır. İtalyan filmin Türkiye’de gösterime girmesinden yıllar sonra hayat bulan bu Türkçe çeviri eserin, ne sadece Türkiye’de gösterilen film “uyarlaması”ndan ne sadece İtalyan filmin konusunu aldığı “roman”dan ne de sadece kullanılan ara dildeki “eser”den etkilendiği düşünülebilir. Türler, diller ve nesiller arası bu aktarım katmanlarının arasındaki etkileşimin ve fantastik dönüşümün üstündeki perdeyi aralama vakti gelmiş olabilir.

Kaynaklar:

“Bir Beyzbol Yıldızının Yaşamı…”, TV’de Yabancı Sinema, Milliyet, 29 Aralık 1979, s.10.

“Bu Gece İzlememiz Gereken ‘Milano Mucizesi’ Adlı Film Yayından Kaldırıldı”, Tv’de Yabancı Sinema, Milliyet, 28 Aralık 1979, s.10.

“Hakkımda”, <https://turgutkeskin.com/hakkimda/> (Erişim tarihi: 30 Kasım 2021).

“Miracle in Milan”, <https://www.imdb.com/title/tt0043809/> (Erişim tarihi: 11 Kasım 2021).

“Taksi’nin Yedeği Yokmuş”, Milliyet, 30 Aralık 1979, s.10.

Bertellini, G. (2007). “Cesare Zavattini (1902-1989)”, Encyclopedia of Italian Literary Studies 1, Ed. Gaetana Marrone, Paolo Puppa & Luca Somigli. Routledge: New York. ss.2042-2045.

Cattrysse, P. (1992). “Film (Adaptation) as Translation: Some Methodological Proposals”, Target, 4(1), ss.53-70.

Even-Zohar, I. (1990). “Translation and Transfer”, Polysystem Studies (a special issue of Poetics Today), 11(1), ss.73-78.

Jakobson, R. (1959/2008). “Çevirinin Dil(bilim)sel Özellikleri Üstüne”, Çev. Ömer B. Albayrak, Çeviri Seçkisi II, Haz. Mehmet Rifat. İstanbul: Sel Yayıncılık. ss.61-66.

Okan, T. (1959). “Haftanın Filmleri”, Milliyet, 23 Mayıs 1959, s.2.

Şener, Erman, “Ünlü Filmler Ekrana Geliyor”, Milliyet, 27 Ekim 1979, s.10.

Shavit, Z. (1986). Poetics of Children’s Literature. Athens: University of Georgia Press.

Wegner, H. (1977). “‘Pius Aeneas’ and ‘Totó, il Buono’”: The Founding Myth of the Divine City”, Pacific Coast Philology, C.12 (Ekim 1977), ss.64-71.

Weissbrod, R. (2004). “From Translation to Transfer”, Across Languages and Cultures, 5(1), ss.23-41.

Zavattini, C. (1980). Milano Mucizesi. Çev. Zeyyat Selimoğlu, Resimleyen: Turgut Keskin. İstanbul: Cem Yayınevi.

  1. Ön kapakta soyadlarıyla belirtilen yazarlar arasında Waldemar Bonsels, Samed Behrengi, Annemarie Fromme Bechem, Irena Jurglelewiczowa, Marie Voriskova, Sven Wernström, Antoine de Saint-Exupery ve bazı Rus (Tolstoy, Çehov, Gorki, Dostoyevski, Uspenski, Mihalkov, Zoşçenko) ve Alman (Andersen ve Goethe) yazarları da yer almaktadır. Yazarın yalnızca soyadına yer verilen çeviri eser sayısı, yazarın tam adına yer verilen çeviri eser sayısından az olmakla birlikte, telif eserlerde Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Mehmet Başaran dışında tüm yazarların tam adına yer verildiği gözlenmektedir.

  2. “Miracle in Milan”, <https://www.imdb.com/title/tt0043809/> (Erişim tarihi: 11 Kasım 2021).

  3. Film gösterime girdikten sonra eleştirilerin hedefi olmuştur. Bu filmi, dünya sinemasında yeni gerçekçilik akımının sonlanacağının işareti olarak değerlendiren eleştirmenler filmin içerdiği fantastik öğelerin konunun ciddiliğine ve gerçekliğine zarar verdiğini ileri sürerek, fantastik öğeleri yeni gerçekçi estetik anlayışının bozulması olarak ele almışlardır (Wegner, 1977).

  4. Bkz. “Bu Gece İzlememiz Gereken ‘Milano Mucizesi’ Adlı Film Yayından Kaldırıldı”, Tv’de Yabancı Sinema, Milliyet, 28 Aralık 1979, s.10.
    “Bir Beyzbol Yıldızının Yaşamı…”, TV’de Yabancı Sinema, Milliyet, 29 Aralık 1979, s.10.

  5. “Taksi’nin Yedeği Yokmuş”, Milliyet, 30 Aralık 1979, s.10.

  6. “Hakkımda”, <https://turgutkeskin.com/hakkimda/> (Erişim tarihi: 30 Kasım 2021).

Bu yazıyı paylaşın
error: İçerik koruma altındadır!!
Scroll to Top