14. Sayı Öykü Çevirileri

Aynı Sofra Farklı Hayat

Zeynep Erbay Bazı evlerde işler adaletlidir. Herkes sırayla tabak dizer, sırayla çöp atar, sırayla çamaşır katlar. Bizim ev ise onlardan biri değil. Ben Defne. İkiz kardeşim Emir’le aynı okula gidiyoruz. Aynı sofrada yemek yiyoruz. Ama aynı hayatı yaşamıyoruz. Ben masayı kurarken Emir futbol antrenmanından gelir. Ben Emir’in her yere saçtığı eşyalarını kızarak toplarken o meyve suyunu içip […]

O Kadar Uzun Yaşayamayabilirim!*

Bagdagul Mussa Amine Hoca sınıfa doğru giderken o gün işleyeceği konu aklına gelince kendi kendine gülümsedi: “Büyüdüğünde ne olmak istersin?” Hayatta bir kere de olsa herkese sorulan ve herkesin cevap verdiği bir soru. Amine Hoca da öğrencilerine bu soruyu sormayı severdi. Çocukların soruya cevap verirken yaşadıkları heyecanın, hayallerini bir an önce gerşekleştirme arzusunun gözlerine yansıması

Ta-Na-E-Ka

“Bu hikâye Kaw kabilesi olarak bilinen yerli Amerikalıların geleneklerini anlatır. Kawlar, Kansa kabilesi olarak da anılır. Her iki isim de ‘Güney rüzgârı halkı” anlamına gelen bir kelimeden türetilmiştir. Kaw’lar başlangıçta Kansas Nehri kıyısında yaşamışlardır”. Doğum günüm yaklaştıkça kötü rüyâlar görmeye başlamıştım. Tüm Kaw Kızılderililerinin deneyimlemek zorunda olduğu Ta-Na-E-Ka yaşına gelmiştim. Aslında tüm Kaw Kızılderililerinin değil.

Ne Oldu Lulu’ya?

Lulu nerede anne? Ne oldu Lu’ya? Yatağında bir şey yok, yırtık bebeğinden başka Ve yanında bir ayakkabı Neden penceresi ardına kadar açık anne? Perdesi dalgalanıp duruyor rüzgârdan Tozlu rafta kalmış bir bozuk para Kumbarası vardı hani, nerede anne? Neden başını çeviriyorsun, Niye bu akan gözyaşları? Buruşmuş o notu neden atıyorsun ateşe Ve bir şey yok

error: İçerik koruma altındadır!!
Scroll to Top