Sözelti Yola Çıkarken

Tam on yıl önce başlamış bir sevdaydı çocuk ve gençlik edebiyatı alanında bir dergi çıkarmak.  Popüler bilimsel bir dergi olsun diye düşledik durduk. Bu dergi çalışmasının hem edebiyat hem de inceleme, özellikle eleştiri ve araştırma içermesi de önemliydi. Açık söylemek gerekirse böyle bir dergi yoktu ve bu boşluk uzun yıllardır doldurulamadı. Var olan dergiler tanıtım dergisi olmaktan öteye gidemediler.

Bu boşluğu dolduracak, alanla ilgili tüm bileşenleri akademik temele dayanan bir dergi çerçevesinde toplayacak ve alana bilimsel-düşünsel olarak katkı yapacak bir dergi olarak yola çıkma düşüncesi aklımızın bir kenarında değil merkezinde hep var oldu. Denemedik değil 2013 yılında ilk yola çıkma hamlesi yaptık ama henüz tümünü taşıyacak gücümüz yoktu.

Hayatımızda bazı süreçleri tamamlamış olmak bize eskimemiş düşlerimizi yeniden anımsattı ve yapar mıyız dediğimiz birçok güzel insan bunun bir parçası olmayı severek kabul etti. Gerçekten çok güçlü, deneyimli, tutkulu bir kadroyla yola çıkıyoruz. Dergimiz Kültür Bakanlığından e-dergi olma izni aldı. İsmimiz tescil edildi. Ete kemiğe büründük.

Dergimiz, bilimsel değer taşıyan, nesnel ve özgün çalışmaları sizlerle paylaşırken, aynı zamanda evrensel değerler olarak bu edebiyat alanında temsil edilen temel anlayışları da alana duyulan saygı gereği savunmayı ve sürdürümcüsü olmayı ilke bilir. Bunlar: 

1. Edebiyatta çocuğun özgürlüğü

2. Edebiyatta çocuğun eşitliği

3. Edebiyatta çocuğun gerçekliği

4- Cinsiyet eşitliğidir

Edebiyatta çocuğun özgürlüğünü savunurken elbette onun yaşamda da özgürleşmesini ve edebiyatın bu konuda ondan yana tavır alması gerektiğini savunmaktayız. Özgürlükle kastımız bazılarının anladığı gibi bir başıboşluk değil aksine değeri bilinen bir özgürlük anlayışıdır.

Edebiyatta çocuğun eşitliği ise onun edebiyatın nesnesi değil, öznesi olarak ele alınması gerektiğini savunur. Geleneksel edebiyat ürünlerine baktığımızda çoğu zaman hastalıklı bir varlık olarak göze bile çarpmaz çocuk. Çarptığı zaman ise zaten çoktan ölmüş olur. Çocuk edebiyatında ise –bir edebiyat türü olarak ortaya çıktığından bu yana- hep biçimlendirilmesi gereken bir nesne ya da özdeşleşilmesi gereken idealize edilmiş bir varlık olarak yansıtılmıştır. Çocuğun eşitliğini ele alan edebiyat onu konusunun saygın bir figürü olarak tanımlar ve onun kendisi olmasına saygı gösterir.

Edebiyatta çocuğun gerçekliği dediğimizde yukarıda saydığımız iki özelliği de içeren bir başka toplamdan söz ediyoruz demektir. Çocuk gerçekliği onun özgürlüğünü, onun eşitliğini tanımlayıp saygı gösterirken bunu çocuğun “kendi yaşının gerçekliği” içinde yapar. Hiçbir çocuğa kendi yaşının gerçekliği,  gereksinmesi ve taşıyabileceği sorumlulukların dışında bir anlayışla –hele onu adam yerine koyuyoruz ve değer veriyoruz iddialarıyla- seslenme ve bu doğrultuda koşullandırma yapılmamalıdır. Aksi durum çocuğun dört temel varlık alanına müdahale anlamına gelir.

Özellikle saygı göstereceğimizi söylediğimiz bu dört temel alanla birlikte bunları da kapsayan ana anlayışımız da çocuk ve gençlik edebiyatının kendi başına saygın bir alan olduğu, bu alan edebiyatının diğer bir saygın alan olan yetişkin edebiyatında olduğu gibi edebiyat araştırmacıları, eleştirmenleri ve bu alanda çalışmalar yapan akademisyenlerce araştırılması, değerlendirilmesi, eleştirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Çocuk ve gençlik edebiyatı eğitimin bir kenarına yamanmış, salt bir eğitim aracı olarak kullanılan metinler yığını olarak değerlendirilmekten ve kullanılmaktan çıkmalı ve saygın yerini almalıdır.

Eğitim sistemi kendi gereksindiği metinleri edebiyat alanından elbette seçer ve bunları ihtiyaç duyduğu durumlarda kullanabilir; ancak eğitim sistemi edebiyatı kendi gereksinmeleri doğrultusunda denetleyip yönlendiremez.  Türkiye’de gelenek haline gelmiş ve sistem tarafından bir hak gibi algılanan bu durumun edebiyat lehine düzelmesi için çaba sarf edeceğimiz işin doğası gereğidir.

Dergimiz çocuk ve gençlik edebiyatında uzunca bir süredir eksik kalmış bir alanda varlık gösterecektir. Bu alan çocuk ve gençlik edebiyatı ile ilgili, araştırma, inceleme, eleştiri, alanla ilgili akademik çalışma ve makaleleri yayımlayacak ve gönderilen çalışmalar gerektiğinde danışmanlar tarafından denetlendikten ve onay alındıktan sonra yayın programına alınacaktır.

Her sayıda o sayıya özgü bir dosyamız olacak ve bu dosya yazıları uzmanlarından talep edilecektir.

Akademik nesnellik taşıyan eleştiri yazıları dergimizde yer alacaktır. Eleştiri yazılarının ölçütleri belirlenmiş kuramsal bir çerçevede ele alınmış olması başta gelen kuralımız olacaktır.

Dergimizde tanıtım yazıları da yer alacaktır; ancak tanıtım yazılarının;  metni öne çıkaran ve onu nesnel bir biçimde ele alan (doğrudan övgü ve yergi içermeyen) bir içerikte olması gerekmektedir.

Tüm bunları öncelikle ele alan buna uygun bir çalışma için yola çıkan Sözelti, e- dergi olarak yola çıkacak ve süreç içinde bu alanda saygın yerini alacaktır.

Dergimizin hiçbir grup ya da kurumla bağı, bağlantısı yoktur, bağsız, bağlantısız ve bağımsızdır ve elbette bunu korumak en temel amacı olacaktır. Bizi bağlı ve bağımlı kılan tek şey yukarıda vurguladığımız ilkelerimizdir. Alana emek veren tüm akademisyen, araştırmacı, editör, yazar, çizer, yayıncı ve tasarımcılara tüm emeklerine saygıyla diyor ve onların dergimizi  hep  birlikte  yeni yolculuklara keyifle taşımasını diliyoruz.

Necdet Neydim

Bu yazıyı paylaşın
error: İçerik koruma altındadır!!
Scroll to Top