Işılay Schmidt
Bilgisayarlar hayatımıza girdikten sonra ‘otizm’in ne olduğunu, belirtilerini ya da tam tanımını internet tarayıcıları aracılığıyla anında öğrenebilir hale geldik. Peki içinde yaşadığımız bu teknoloji tabanlı dünya bize ‘Otizmli olmak nasıl bir his?’ sorusunun yanıtını verebilir mi?
Aslında kısmen evet. Şimdiye kadar yayınlanmış olan filmler, kitaplar ya da bloglar aracılığıyla dünyayı bir otizmli gözünden görmeye, dünyanın onlar tarafından nasıl algılandığını kısmen de olsa öğrenmeye başladık. Şimdi ise bunu kendisi de bir otizmli olan Daniela Schreiter’in kalemi ve çizimiyle bir çizgi roman olarak deneyimleyebilme fırsatı elde ediyoruz. Daniela Schreiter bir otizmli olarak 1980’li yılların kendi deyimiyle “vahşi” Berlin’inde dünyaya gelir. Kendini bildi bileli elinden kalemin hiç düşmediğini belirten Schreiter, ilk çizgi romanını da henüz 4 yaşındayken tamamlar. Schattenspringer [Gölge zıplayıcısı] çizgi romanı aslında otobiyografi değeri taşıyan bir grafik novel.
“Otizm ile dünyaya gelen insanlar genellikle yanlış Planette bulunduklarını hissederler.” cümlesiyle başlayan kitabın, otizmin bir türü olan Asperger Sendromunun ‘Whrong-Planet-Syndrom’ olarak adlandırılmasından yola çıkıldığında oldukça etkili bir girişe sahip olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. TDK’da ‘içe yöneliklik’ olarak tanımlanmış olan Otizm Spektrum bozukluğu ya da kısa adıyla OSB, bireyin beyin gelişiminde çevresini nasıl algıladığını ve sosyalleşmesini etkileyen, temel olarak sosyal etkileşim ve iletişim becerilerine engel oluşturan tıbbi bir durumdur. Birçoğumuzun ‘Yağmur Adam’ filmiyle birlikte tanıştığı bu kavram, tekrarlanan davranışlarla da gözlemlenebilmektedir. Çocukluk döneminin başında gelişim gösteren bu bozukluk, bireyin/çocuğun özellikle okul hayatında sorunlarla karşılaşmasına neden olur. Otizmin, Asperger Sendromu (AS), Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğu (ÇDB) gibi birbirinden bağımsız türleri de bulunmaktadır.
Asperger Sendromlu olan Daniela Schreiter, sahip olduğu bu sendrom ışığında çizgi romanı ile bizleri de aydınlatıyor. Toplamda beş bölümden oluşan kitabın ilk bölümü Schreiter’in doğumu ya da kendi deyişiyle ‘dünyaya inişiyle’ başlıyor. İlk dört sayfası renklendirilmiş olarak okuyucuya sunulan çizgi roman, Daniela’nın ‘taytay’ dönemiyle birlikte başlayan problemleri vurgulamak açısından siyah-beyaz olarak devam ediyor. İlk bölümün içerisinde yer alan problemleri de (uyaranlara duyarlılık; dokunsal, işitsel, görsel, sıcaklık algısı, tat ve koku alma) ayrı ayrı ele alan Schreiter, bu bölümü “her ne kadar çabalasam da bu dünyaya bir türlü uyum sağlayamıyordum. Kimileri için normal olan her şey, benim için inanılmaz zordu. O zamanlar henüz araştırmalara konu olmamış olan otizm semptomları, benim zor ve yaramaz bir çocuk olarak algılanmama neden oluyordu. Hatayı hep kendimde arayıp, sonunda ‘bozuk’ olduğuma karar vermiştim” cümleleriyle kapatırken, asıl sorunların ise ikinci bölümdeki okul süreci ile başlayacağının mesajını veriyor. Üçüncü ve dördüncü bölümlerde ‘kendi dünyasını’ ele alan Schreiter, son bölüm olan beşinci bölümde arkadaşlık kavramının bir otizmli olan kendisi için ne ifade ettiğinden ve çevresindeki arkadaşlarından bahsetmektedir. İnsan türünün oldukça yorucu olduğu görüşünde olan Daniela, hayvanların çok daha net ve çok daha cana yakın oldukları için ‘en yakın arkadaş’ sınıfına girmeleri gerektiğini düşünmektedir.
Kitapta ayrıca Daniela Schreiter dışında iki farklı otizmli birey tarafından yazılmış bir önsöz ve bir sonsöz bulunmaktadır. Her iki kişi de otizmin hem bireysel farklılıklar barındırdığından hem de birçok ortak noktasının bulunabileceğinden bahsetmektedir. Otizm ile ilgili klişeleri bize tamamen unutturan bu çizgi roman, esprili dili ve çizimleriyle kendini çok iyi ifade eden bir çocuk görmemizi sağlamaktadır. Okul çağındaki çocuklar için hazırlanan çizgi roman, bilimsel olan birçok bilgiyi herkes için anlaşılır hale getirirken, sunduğu ek bakış açıları sayesinde iç dünya algıları ile okul çağı çocuklarında bulunan ‘acımasız’ dilin değişeceği ve ‘farklı’ çocuklara olan algının olumlu yönde değişebilmesine yardımcı olacağı söylenebilir. Henüz dilimize çevrilmemiş olan bu harika çizgi romanın okudukça daha fazla öğrenmeye teşvik eden iki seri kitabı daha bulunmaktadır. Çocuk kitaplarının sadece çocuklar için değil, aynı zamanda ruhunu ve yaratıcılığını desteklemek isteyen yetişkinler için de okunabilir olduğunu göz önünde bulundurursak eğer, bu çizgi roman; eğitimciler, ebeveynler ve aslında sadece otizm hakkında daha çok şey bilmek isteyenler için mükemmel bir yol gösterici olabilir!
Daniela Schreiter: Schattenspringer. Wie es ist, anders zu sein. Yayınevi: Panini Verlags GmbH (Stuttgart) 2014.
158 Sayfa. ISBN 978-3-86201-950-2.