Nüseybe Hilal Zorlu
Çalışma, öncelikle ‘Savaş ve Çocuk’ konulu bu sayımızı görsel ve işitsel olarak desteklemek adına yapılmıştır. Savaş her ne kadar biz yetişkinlerde derin izler bıraksa da çocuklarda da travma veya aşılamayan kalıcı izler bırakabilmektedir. Bu yüzden çalışma biraz daha ‘empati’ duyumuzu harekete geçirmek ve bir nebze de olsa hissedilenleri/yaşananları şeffaf bir gözden görmek için gerçekleştirilmiştir.
Aşağıda da görüldüğü gibi, savaş ve çocuğu konu alan filmlerin bir derlemesi yapılmıştır. Bunlardan hareketle bir çocuğun gözünden savaş ve zorbalık anlatılmaya çalışılmaktadır. Bir yetişkin için savaş bomba sesini tanımlarken; bir çocuk için bu kavram en ufak bir bağırış dahi olabilir. Kırılma ve patlama anlarında ebeveynler çocuklarına sıkıca sarılır ve çocukların gözlerini kapatırlar. Oysaki gözleri kapatmak görmeyi engellemez, duyulan her sesin zihinde tekrarı, işitsel izleri çocuğun bu korkuyu içinin derinliklerine gömmesine ve zamanla benzer sesleri duyduğunda bir hastalık gibi (anıların) her defasında nüks etmesine sebep olabilir…
Reach for Glory (1962)
İkinci Dünya Savaşı sırasında küçük bir İngiliz sahil kasabasında yaşayan ve orduya katılmaya istekli olan ama bunu gerçekleştiremeyen gençlerin, kendi başlarına bir savaş oyunu kurgulayıp katılmasını konu alan film maalesef trajik sonuçlanır.
Miracle at Moreaux (1985)
“Moreaux’daki Mucize”, 1943 yılında yatılı bir Katolik okulundaki öğrencilerin, diğer üç Yahudi çocuğu Naziler ’den korumaya çalışırken verdiği hayati mücadeleyi konu alır.
Pelle the Conqueror (1987)
“Fatih Pelle” filminde, karısı öldükten sonra Lassefer adındaki bir baba oğlu Pelle’ye daha iyi yaşam koşulları sağlamak için onunla Danimarka’ya gider. Burada büyük bir çiftlikte işçi olarak işe alınır fakat göçmenlere karşı önyargı ile mücadele etmek zorunda kalırlar.
Goodbye, Children (1987)
“Elveda Çocuklar”, İkinci Dünya Savaşı zamanlarında Fransa’da rahipler tarafından yönetilen bir yatılı okulda iki yakın arkadaşın -Jean ve Julien- savaşın gelişi ile birbirine düşman oluşunu anlatmaktadır.
Lena: My 100 Children (1987)
“Lena:100 Çocuğum”, İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Lena Kuchler’in, kaybolan aile üyelerini aramak için sığınma kampına gelmesini ve davasıyla ilgili bilgi almaya çalışmasını anlatmaktadır.
Hope and Glory (1987)
Her gece yaşanan ani hava saldırılarının yarattığı ‘havai fişek’ görüntüsünün yanı sıra, savaş esnasında yaşanan korku ve paniğin küçük bir çocuğun gözünden anlatıldığı umut, zafer ve hayatta kalma mücadelesinin aileleri birbirine bağlayışı anlatılmaktadır.
Empire of the Sun (1987)
Şanghay’da ailesiyle iyi koşullarda yaşayan Jim’in İkinci Dünya Savaşı ile hayatının altüst oluşunu anlatan ‘Güneş İmparatorluğu’, müthiş bir hayal gücüne sahip olan Jim’in savaşın sert ve yıkıcı gücü ile tanışmasını konu almaktadır.
Life is beautiful (1997)
İkinci Dünya Savaşı’nda toplama kampına götürülen bir babanın oğluna savaşı bir oyun gibi anlatmasını konu alan ‘Hayat Güzeldir’ filmi, eziyeti ve savaşı bir çocuğun nasıl kavradığını ortaya koymaktadır.
The Island and bird Street (1997)
“Kış Sokağı’ndaki Ada”, İkinci Dünya Savaşı’nda 11 yaşındaki Alex’in toplama kampına götürülmesi sonucunda bu Yahudi çocuğun Getto’daki yaşamını anlatmaktadır.
Edges of the Lord (2001)
12 yaşındaki Yahudi bir çocuğun Nazilerden kaçmak için Katolik bir çiftçi ailede saklanmasını konu alan “Tanrının Unuttuğu Çocuk”, aynı zamanda bir çocuğun ait olduğu toplumun kimliğinin saklamasını da anlatmaktadır.
I am David (2003)
“Adım David”, savaşın dramını yaşayan 12 yaşındaki David’in toplama kampına götürülmesini, orada Johannes adında bir tutuklunun ona kol kanat gelmesi sayesinde ve uzun bir uğraşın sonucunda kamptan kaçmayı başarmasını konu almaktadır.
The Little Traitor (2007)
“Küçük Hain”, Amos Oz’un “Panther in the Basement” adlı romanından uyarlanmıştır. 1947 yılında İngiliz işgali altında olan Filistin’i ve 12 yaşındaki Preffy’nin bağımsızlık için verdiği mücadeleyi anlatmaktadır.
The Boy in the Striped Pyjamas (2008)
Çizgi Pijamalı Çocuk, İkinci Dünya Savaşı’nda iki farklı topluma ait olan iki çocuğun savaş ortamında dostluk kurmaya çalışmasını ve savaşın en ağır bedellerinin yine çocuklara mal edilişini konu almaktadır.
Johnny Mad Dog (2008)
“Kuduz Köpek”, 15 yaşında tepeden tırnağa silahlı olan çocuk askerin uyuşturucunun etkisiyle yol açtığı felaketleri konu almaktadır.
White Light (2008)
“Vahşetin Çocukları”, Abu adlı Afrikalı çocuğun köyündeki diğer çocuklarla birlikte yerliler tarafından kaçırıldıktan sonra yakın arkadaşı Eduard’ın onu merak ederek babasına arkadaşını bulması için baskı yapmasını. Bunun üzerine Eduard’ın babasının Afrika’ya gidişini ve çocuk askerler tarafından esir alınmasını anlatmaktadır.
Fortress of War (2010)
‘Brest Kalesi’, Alman faşist işgalcilerin 22 Haziran 1941 yılında Brest Kalesi’ne yaptıkları saldırıyı ve kaleyi koruyan kahramanları konu almaktadır.
Zaytoun (2012)
‘Zeytin’, 1980’li yıllarda Lübnan savaşı esnasında İsrailli bir pilot olan Yoni’nin talihsiz bir kaza sonrasında uçağının yere çakılmasını ve paraşütüyle düşman topraklarına iniş yapmak zorunda kalmasıyla bir mülteci kampına düşmesini konu alır.
Run Boy Run (2013)
Srulik, 8 yaşında Polonya’da yaşayan bir çocuktur. Bulunduğu şehri ve ailesini İkinci Dünya Savaşı’nın sürdüğü 1942 yılında terk etmek zorunda kalır. Savaş sırasındaki tek amacı Nazilerden kaçmaktır çünkü Yahudi’dir.
The Book Thief (2013)
“Kitap Hırsızı”, İkinci Dünya savaşı sırasında bir ailenin manevi kızı olan Liesel Meminger’in savaş ortamında kitaplara sığınışı anlatmaktadır.
Secrets of War (2014)
“Savaş Sırları”, 1943 yılında Tuur ve Lambert adında, köyde yaşayan iki yakın arkadaşın savaşın bölücülüğüyle yüzleşmesini ve şehirden gelen bir kız ile dost olmalarını konu alır. Fakat bu kız büyük bir sır ile gelir ve bu sırrı iki sıkı dosttan biriyle paylaşır. Bu sır iki dostun yolunu sonsuza dek ayıracaktır.
Unbroken (2014)
“Boyun Eğmez”, 1936’da Almanya’nın başkenti Berlin’de yapılan Olimpiyat Oyunları’nda başarısı ile Adolf Hitler’in dikkatini çeken Zamperini’nin, İkinci Dünya Savaşı’nda çeşitli alanlarda görev yapmasını. Bunun sonucunda şiddetli travmalar yaşamasını ve kendini dine adayışını anlatmaktadır.
Beasts of No Nation (2015)
Uzodinma Iweala’nın “Aynı” isimli romanından uyarlanan, yönetmenliğini Cary Fukunaga’nın yaptığı filmdir. Agu isimli çocuğun ailesi öldürüldükten sonra çocuk asker olarak bir Afrika ülkesindeki savaş günlerini anlatmaktadır.
Under Sandet (2015)
“Mayın Sahili”, İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın yenilgiye uğramasının ardından, Mayıs 1945’te bir grup genç Alman savaş esiri Danimarkalılar tarafından ülkeye getirilip sahilde çıplak elle iki milyon mayını temizlemekle görevlendirilir. Film gerçek olaylardan uyarlanmıştır.
The Little Boy (2015)
“Ufaklık”, İkinci Dünya Savaşı’nı bir an önce bitirip babasının eve geri dönmesini isteyen 8 yaşındaki Pepper’i anlatmaktadır. Alışılmış dram sahnelerine karşın, iç ısıtan duygusal bir filmdir.
The White King (2016)
“Beyaz Kral”, filminde Djata’nın babası isyancılık suçu ile devlet tarafından hapse atılır. Djata ve annesi de artık devlet tarafından isyancı olarak kabul edilir bu yüzden askerlerden kaçarak hayatta kalmaya çalışırlar.
A Bag of Marbles (2017)
“Bir Avuç Misket”, İkinci Dünya Savaşı döneminde Nazilerin acımasız istilasından kurtulup kaçmak isteyen iki kardeş Joe ve Marurice’in canlarını güvene alma yolculuklarını konu almaktadır.
Shepherd: The story of a Jewish Dog (2019)
Alman Çoban Köpeği olan Kaleb’in, İkinci Dünya Savaşı sırasında Berlin’de Nürnberg Kanunlarının yürürlüğe girmesiyle birlikte Yahudi ailesinden ayrılıp bir çalışma kampına gönderilmesini ve Yahudilere saldırması için onu eğiten bir Sovyet Sosyalist Subay tarafından evlat edilmesini anlatmaktadır.
Soldatik (2019)
“Küçük Asker”, İkinci Dünya Savaşı’nın en genç kahramanı olan Sergei Andreevich Alyshkov’a ithaf edilen filmdir ve ailesinin katledilmesi üzerine savaşla mücadele eden küçük bir çocuğu anlatmaktadır.
Waiting for Arya (2020)
Michael Morpurgo tarafından yazılan “Aynı” isimli romandan beyaz perdeye aktarılmıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın Fransa’yı işgal etmesi ile Yahudi çocukların ülkeden kaçmaya çalışmasını konu almaktadır.
The Shadow in my Eyes (2022)
“Savaşın Gölgeleri”, 1945’te İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetlerinin Gestapo’nun Kopenhag’daki karargahını bombalamak için başladığı görevde uçakların bazılarını yanlışlıkla bir okulu hedef almasıyla yaşanan ölümcül sonuçları konu almaktadır.
Kaynak: (Çevrimiçi), https://www.imdb.com/list/ls055964339/ 26.08.2022.