Ben Niye Böyleyim?

Yusuf yatağın içinde bir o yana bir bu yana dönüp duruyor ancak bir türlü uyuyamıyordu. Öğlenki futbol maçı bir türlü aklından çıkmıyordu. Kendisi kötü oynamıştı ama arkadaşı Nihat ondan çok daha iyi oynamıştı ve üç gol atmıştı. Bu yüzden babasının gözlerinde az da olsa hayal kırıklığı gördüğünü sanmıştı. Niye sadece sıradan bir oyuncuydu ki, niye böyleydi?

Hep kendi kıvırcık saçları yerine, kahverengi düz saçları olsun isterdi. Ne zaman alnındaki kıvırcık saçlarını düzleştirmeye kalksa saçlarının her seferinde yeniden kıvrıldığını görürdü. Hem çilleri de çok gereksizdi. Burak onlara bir keresinde “sinek pisliği” demişti. Başka bir gün de bir kutuyu taşıyamayınca kolları için “makarna kollu” demişti. Çünkü Burak o kutuyu taşıyabiliyordu.

Neyi çok iyi yapabiliyordu ki? Aklına bir şey bile gelmiyordu. Öğretmeni bir keresinde: “Daha fazla okumalısın, o zaman kompozisyonların daha iyi olur” demişti.

Lena derslerden her zaman dört hatta bazen beş alırdı. Ama onun kaderinde hep üç almak vardı. Bir türlü ortanın ilerisine geçemiyordu.

Aslında piyano çalmayı öğrenecekti. Bu, annesinin dileğiydi. Hatta annesi bazen oturma odasındaki piyanoyu çalardı. Ama onun için bu konu kapanmıştı çünkü okulda flüt çalmak bile onun için bir sorundu. Bir kere çalmadan önce her notanın nasıl çalındığını durup düşünmesi gerekiyordu. Üstelik bu da yetmezmiş gibi parmakları sorun çıkardığı için delikleri doğru dürüst kapatamıyordu. Ama yanında oturan Can ise ileri düzeydekilerin grubunda çalıyordu.

Vakit epey geç olmuştu ancak Yusuf’un hala uykusu yoktu. Sonunda kalktı ve hala oturma odasında televizyon seyretmekte olan anne ve babasının yanına giderek:

“Hiç, başka bir çocuğumuz olsaydı diye düşündünüz mü?” dedi. Bu sorunun üzerine babası televizyonu kapattı ve Yusuf’a: “Bu fikre de nereden kapıldın? Sen bizim hayalimizdeki çocuksun. Biz başka bir çocuk istemiyoruz ki.” dedi. Annesi ise “Sen olduğun gibi mükemmelsin ve biz de seni çok ama çok seviyoruz. Ama şimdi uyumalısın, çok geç oldu.” dedi ve Yusuf’un üzerini örttüğü gibi Yusuf, derin bir uykuya daldı.

Yazar: Helena Sofie
Almancadan Türkçeye Çeviren: Rüya Tunçel
Düzeltmen: Semanur Öztürk
Kaynak Metin: (Çevrimiçi) https://ww.leselupe.de/beitrag/warum-bin-ich-so-116335/, 24.01.2021

Bu yazıyı paylaşın
error: İçerik koruma altındadır!!
Scroll to Top