Annem Ne Okuyordu, Ben Ne Okuyorum? Z Kuşağı Okurun Gözünden Genç Kız Edebiyatı

Zeynep Elif Bükülmez

Edebiyat, kuşaklar arası farkları en görünür şekilde yansıtan alanlardan biridir. Özellikle genç kız edebiyatı hem bireysel hem toplumsal dönüşümün nabzını tutan, kadın kimliğinin inşasında önemli bir işlev gören bir tür olarak dikkat çeker. Genç kız edebiyatı, özellikle kimlik arayışı, dostluk, aşk, özgürlük ve toplumsal beklentiler gibi konulara odaklanarak okurunun dünyasında büyük bir etki yaratır. Yüzyıllardır Jane Eyre’den Gurur ve Önyargı’ya, Yeşilin Kızı Anne’den Küçük Kadınlar’a kadar birçok klasik eser genç kızların dünyasına seslenmiş, onların hayal gücünü besleyerek kendilerini keşfetmelerine yardımcı olmuştur. Jane Eyre’nin “Onunla evlendim sevgili okurum” cümlesi, Tracy Chevalier’in derlediği kitaba aynı adı vermesinin ve bu sayede büyük okur kitlelerine ulaşmasının yolunu açacak ölçüde etkileyici bulunmaktadır.

Türkiye’de genç kız edebiyatı, 20. yüzyılın başlarından itibaren şekillenmeye başlamış, özellikle Cumhuriyet döneminde eğitilmiş genç kadını merkeze alan anlatılarla yaygınlık kazanmıştır. Halide Edib Adıvar’ın “Handan”, Reşat Nuri Güntekin’in “Çalıkuşu”, Muazzez Tahsin Berkant’ın “Genç Kız Kalbi” gibi eserleri bu türün erken dönem örnekleri arasında sayılabilir. Bu romanlarda genç kadın karakterler çoğunlukla idealist ama toplumun sınırlarını zorlamayan bir çerçevede resmedilir. Kadın birey olma yolunda bazı adımlar atsa da genellikle romantik ilişki ve evlilik odağında konumlandırılır.

Cumhuriyet sonrası dönemde yazılmış romanlarda “genç kız” imgesi çoğunlukla itaatkâr, duygusal, hayalleri evlilikle sınırlı figürler üzerinden inşa edilirken; günümüz Z kuşağı okuru çok daha farklı bir anlatı arayışı içindedir. Artık genç kız, sadece âşık olan değil; düşünen, sorgulayan, mücadele eden, yöneten bir figürdür. Geçmişte genç kız edebiyatı daha çok romantizm ve aile içi ilişkilerle sınırlı bir anlatıya sahipken günümüzde bu tür çeşitlenmiş ve derinleşmiştir.

Z kuşağı, dijital çağın içine doğmuş, bilgiye hızlıca ulaşabilen, sorgulayıcı, kimlik politikalarına duyarlı bir kuşaktır. Bu kuşak için edebiyat yalnızca bir kaçış ya da romantik hayal kurma alanı değil; aynı zamanda özdeşlik kurma, anlam üretme ve dünyayı sorgulama aracıdır. Bu bağlamda genç kız okurların edebiyattan beklentileri de geçmişe göre radikal biçimde değişmiştir. Z kuşağı okuru, karakterlerin yalnızca romantik serüvenleriyle değil; kimlik arayışları, toplumsal baskılarla yüzleşmeleri, arkadaşlık ilişkileri, psikolojik derinlikleri ve cinsel kimlikleriyle de ilgilenmektedir. Dolayısıyla klasik genç kız romanlarının çizdiği “iyi kız” modeli, bu kuşak için yetersiz ve yapay kalmaktadır. Bunun yerine çatışmalardan kaçmayan, kusurlarıyla var olan, hayatın farklı yönleriyle yüzleşebilen karakterler ön plana çıkmaktadır.

Bu değişim, yerli ve yabancı literatürde karşılık bulmaktadır. Örneğin Türkiye’de Z kuşağı okurlarının sıklıkla başvurduğu dijital platformlardan biri olan Wattpad, okuyucuların hem üretici hem de tüketici olduğu bir edebi alan sunarak genç kız edebiyatını daha demokratik ve katılımcı bir düzleme taşımıştır.

Anne kuşağının okuduğu romanlar, çoğu zaman “iyi kız” kalıbı üzerinden şekillenir. Kadınlık, fedakârlıkla; aşk ise acıyla sınanır. Z kuşağı içinse bu anlatılar artık nostaljik ama bağ kurulması zor metinler olabilir. Bir önceki kuşağa damgasını vurmuş olan İpek Ongun’un Bir Genç Kızın Gizli Defteri serisi, Türkiye’de genç kız edebiyatının en çok okunan eserlerinden biri olarak öne çıkar. Serinin ana karakteri Serra, ergenlikten yetişkinliğe geçiş sürecinde yaşadığı deneyimleri, dostlukları, aşkları ve hayata dair düşüncelerini samimi bir dille anlatır. Okur, Serra’yı genellikle ideal bir genç kız olarak okur. Derslerinde başarılı, aile içi iletişim konusunda sorun yaşamayan hem arkadaşlık ilişkilerinde hem romantik ilişkilerinde belli bir sınır içinde kalabilen iyi huylu Serra, uzun yıllardır birçok okurun hayatına dokunsa da Z kuşağını yansıtmaktan uzak görünmektedir. Canan Tan tarafından kaleme alınmış olan Piraye, Eroinle Dans gibi eserlerde yer alan genç kızlar bireysel ve toplumsal çatışmalarıyla daha fazla öne çıkmaktadır.

Genç kız edebiyatının tartışmalı konularından biri de cinsellik temasıdır. Tarihin büyük bir bölümünde genç kız edebiyatı, cinselliği yok sayan ya da ahlaki kodlarla sınırlayan bir anlayışla şekillenmiştir. Cinsellik ya idealize edilmiş romantik aşkın bir parçası olarak zararsızlaştırılmış ya da tamamen görmezden gelinmiştir. Ancak son yıllarda bu anlayış yerini daha çeşitli, cesur ve sorgulayan bir yaklaşıma bırakmıştır. Günümüzdeki genç kız romanlarında cinsellik, karakterlerin bedensel farkındalığının, bireysel sınırlarının ve toplumsal normlara karşı aldıkları tavrın bir parçası olarak ele alınmaktadır. Bu anlatılar, okurun yalnızca romantik bir hayale değil, karakterin kendi bedeniyle kurduğu karmaşık ilişkiyi de anlamlandırmasına olanak tanır.

Örneğin yurt dışında Judy Blume’un “Forever” adlı eseri, gençlik edebiyatında cinselliği tabu olmaktan çıkaran öncü kitaplardan biri olarak kabul edilir. Kitapta, iki gencin ilişkisinin hem duygusal hem de fiziksel boyutları doğrudan ve yargılayıcı olmayan bir dille anlatılır. Sarah J. Maas’ın “Güller ve Dikenler Sarayı” serisi ise fantezi evreninde geçmesine rağmen karakterlerin arzularının, bedensel ve duygusal sınırlarının açık bir biçimde işlendiği bir anlatı sunar. Benzer şekilde genç neslin okuduğu popüler yazarlardan Elle Kennedy’nin “Off-Campus” serisinde de karakterler arasındaki cinsel gerilim ve ilişkiler, bireylerin kendi kararları ve sınırları çerçevesinde işlenmektedir.

Türk edebiyatında da bu temaya yer veren ancak sansasyon yerine daha gerçekçi ve duygusal derinliği önceleyen eserlerin sayısı artmaktadır. Bazı yerli yazarlar, karakterlerin cinsellikle olan ilk temasını bir gelişim dönüm noktası olarak işleyerek bu temanın çok katmanlılığını ortaya koymaktadır. Ancak bu alandaki açılım beraberinde etik sorunları da getirmektedir. Bazı kitaplarda cinsellik, satış kaygısıyla fazlasıyla nesneleştirilmekte ve karakter gelişimi yerine sadece çekicilik unsuru olarak kullanılmaktadır. Bu da metinlerin hem temsili derinliğini azaltmakta hem de genç okur için sağlıklı bir model sunma potansiyelini zedelemektedir. Dolayısıyla genç kız edebiyatında cinsellik temasının ele alınışı hem özgürlüğü destekleyen hem de eleştirisel etik sorumlulukları gözeten bir dengenin kurulmasını gerektirir.

Genç kız edebiyatının son yıllarda geniş kitlelere ulaşmasında en büyük rol sosyal medya tabanlı edebiyat platformlarıdır. Özellikle Instagram’da yer alan Bookstagram hesapları, TikTok üzerinde kitaplara dair içerik üreten BookTok kullanıcıları ve doğrudan okur-yazar etkileşimini mümkün kılan Wattpad gibi uygulamalar, gençlik edebiyatının hem biçimini hem de içeriğini dönüştürmüştür.

Bookstagram, kitaplara estetik bir çerçevede yaklaşan, okuma deneyimini görsel anlatımla harmanlayan bir mecra olarak dikkat çeker. Bu platformda kitapların kapak tasarımı, rengi, sayfa düzeni gibi dış yapı ögeleri çoğu zaman edebi niteliğin önüne geçmektedir. Genç kız edebiyatına dair içerik üreten Bookstagram hesaplarında, kitap seçimleri genellikle duygusal yoğunluğu yüksek, romantik çatışmalar içeren ve “hızlı okunabilir” olarak nitelenen eserlerden oluşur. Bu tercihler, okur algısını biçimlendirirken aynı zamanda edebiyatı tüketilecek bir nesneye dönüştürme riskini de beraberinde getirir.

BookTok ise çok daha kısa sürede viral olan içerikleriyle dikkat çeker. TikTok’un algoritmik yapısı sayesinde bazı kitaplar yalnızca birkaç saniyelik duygusal tepkiler veya “şok edici” alıntılarla büyük kitlelere ulaşabilmektedir. Özellikle Colleen Hoover, Anna Todd, Elle Kennedy gibi yazarların eserleri, bu platformda büyük bir ilgi görmüş; cinsellik, travma, yasak aşk gibi temalar öne çıkarılmıştır. Genç kız okurlar için bu tür içerikler hem duygusal bir yoğunluk hem de gerçeklikle temas kurma arzusu taşır. Ancak bu içeriklerin yoğun duygusal manipülasyon ve formüle edilmiş anlatılarla örülü olması, edebi niteliğin geri planda kalmasına sebep olabilmektedir.

Wattpad ise genç okurun yalnızca metin tüketicisi değil, aynı zamanda metin üreticisi olmasını sağlayan en önemli platformlardan biridir. Türkiye’de özellikle 2010’lu yıllarda büyük bir patlama yaşayan Wattpad, genç kız edebiyatının içeriksel dönüşümüne doğrudan katkıda bulunmuştur. Burada üretilen metinler, genellikle genç yazarların yaşadığı duygusal deneyimlerin yansımasıdır ve okurla benzer yaşantıların dili üzerinden bağ kurar. Temmuz 2024 yılında erişim engeli gelse de Öznur Yıldırım, Beyza Alkoç gibi çok okunan yazarların çıkış noktaları Wattpad olmuş; bu platform üzerinden edebi kariyerlerine başlamışlardır. Bu, edebiyatın üretim araçlarını demokratikleştirmesi açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ancak bir diğer açıdan, yayıncılık dünyasında editoryal süzgeçlerin devre dışı kalması, içeriklerin klişelere boğulması ve tekrar eden anlatı kalıplarının sıradanlaşması gibi riskler de beraberinde gelmiştir.

Genç kız edebiyatının bu dijital platformlar aracılığıyla yaygınlaşması, edebi üretimi görünür ve erişilebilir hâle getirse de bu görünürlüğün nitelikli içeriği garanti etmediği açıktır. Bookstagram’da estetik, BookTok’ta duygusal şok, Wattpad’de samimiyet öne çıkarken uzun vadede türün tematik ve anlatısal derinliğini kaybetme tehlikesi söz konusu olabilir. Bu bağlamda sosyal medya, genç kız edebiyatı için hem bir olanak hem de bir sınav alanı hâline gelmiştir. Bu platformlar, genç kız edebiyatına yeni bir soluk getirirken bazen içeriklerin yüzeysel bir şekilde ele alınmasına ve klişelerin yayılmasına da sebep olabiliyor. BookTok, popülerleşen bazı kitapların edebi değerinden çok algoritmalar sayesinde öne çıkmasına da neden olabiliyor. Bu durum, bazı niteliksiz ve klişe kitapların ön plana çıkmasına, gerçek edebi değer taşıyan eserlerin gölgede kalmasına sebep olabiliyor.

Genç kız edebiyatı, sunduğu güçlü kadın karakterler ve bireysel gelişimi destekleyen temalarıyla önemli bir türdür. Ancak bazı eleştiriler de göz ardı edilmemelidir. Bu türde yer alan birçok kitap, zaman zaman belirli klişeleri tekrar ederek genç kızlara dar bir bakış açısı sunabilir. Kimi eserler, aşkı ve romantizmi tek kurtuluş yolu olarak gösterirken; kimileri kadın karakterleri sadece duygusal ve bağımlı bireyler olarak ele alabilmektedir. Özellikle sosyal medyanın etkisiyle bazı yüzeysel anlatıların popülerleşmesi, edebi kaliteyi gölgede bırakabilir. Bunun yanı sıra genç kız edebiyatının bazı eserleri, kadın karakterleri yalnızca aşk ve romantizm bağlamında şekillendirerek onların akademik, entelektüel veya profesyonel başarılarını arka plana itebilmektedir.

Öte yandan, genç kız edebiyatı bazen toksik ilişkileri romantize edebilir. Özellikle popülerleşen bazı kitaplarda erkek karakterlerin sert, ulaşılmaz veya zaman zaman manipülatif olması romantizmin bir parçası olarak gösterilebilmektedir. Ailesiyle ve özellikle de babasıyla sorunları olan genç kız, iyi hâliyle beyaz atlı prensini, daha sert versiyonu ile de mafyasını kurtarıcısı olarak görür. Hikâye nasıl devam ederse etsin gelen “kahraman” erkek, onu memnun olmadığı o hayattan çekip çıkarır. Bu tür hikâyeler, genç okurların yanlış ilişki dinamiklerini idealize etmelerine neden olabilir. Bu durum, genç kızların gerçek hayattaki ilişkilerine dair beklentilerini de olumsuz etkileyebilir.

Bununla birlikte, genç kız edebiyatı yalnızca bireysel kimlik arayışına değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet rolleri ve kadın hakları gibi konulara da odaklanmalıdır. Genç kızları güçlendiren ve onları sadece aşk hikâyelerinin içinde sıkıştırmayan eserler, onların düşünsel dünyalarını geliştirerek daha özgüvenli bireyler olmalarına katkı sağlayabilir. Eleştirilerin gölgesinde kalsa da bu tür, genç okurların kendilerini bulmasına, seslerini duyurmasına ve dünyayı daha geniş bir perspektiften görmelerine yardımcı olmaya devam edecektir. Genç kız edebiyatının geleceği, çeşitliliğin ve eleştirel düşüncenin ön planda olduğu eserlerle şekillenecektir.

Kaynakça

Chevalier, T. (Ed.). (2021). Onunla Evlendim Sevgili Okurum: En Sevilen Kadın Romanlarının Arkasındaki Hikâyeler. Yabancı Yayınları.

Goffe, N. (2025, Mayıs 8). Forever… is now a Netflix series. I relate to it in a way I never have before. Slate. https://slate.com/culture/2025/05/forever-netflix-series-2025-judy-blume-book-race.htmlen.wikipedia.org

Kennedy, E. (2022). Off-Campus Serisi. Yabancı Yayınları.

Kirişci, M. (2023, Kasım 7). Aybaşı kanaması ve diğer korkunç şeyler üzerine: Judy Blume Forever. Öteki Sinema. https://www.otekisinema.com/judy-blume-forever-2023/

Maas, S. J. (2016). Dikenler ve Güller Sarayı Serisi. DEX Yayınları.

Ongun, İ. (2017). Bir Genç Kızın Gizli Defteri. Artemis Yayınları.

Dijital Platformlar ve Sosyal Medya

Instagram. (t.y.). Bookstagram. https://www.instagram.com

TikTok. (t.y.). BookTok. https://www.tiktok.com

Wattpad. (t.y.). https://www.wattpad.com
(Not: Türkiye’de 2024 Temmuz ayında erişim engeli uygulanmıştır.)

Bu yazıyı paylaşın
error: İçerik koruma altındadır!!
Scroll to Top