Ollie, bazı zorbalar yüzünden okula gitmek istemiyor. Neyse ki, annesinin ve öğretmeninin bir planı var…
Ollie, kahvaltısını ederken ‘‘Ben bugün okula gitmek istemiyorum, biraz hasta hissediyorum…’’ dedi annesine.
Annesi kaşlarını çattı. ‘‘Yoksa bugün matematik sınavın mı var?’’
‘‘Hayır, tabii ki yok.’’ Ollie önündeki mısır gevreğini eliyle itti. ‘‘Sadece kendimi kötü hissediyorum.
Ollie bazen okula gitmeden önce kendini kötü hissederdi. Annesi bunun nedenini merak ediyordu.
‘‘Eğer okulda bir sorun yaşıyorsan, gelip bana anlatabilirsin…’’ Annesi onu sıkıca kucakladı. ‘‘Ben çocukken, bazen diğer çocuklar bana çok kötü lakaplar takarlardı.’’
Ollie kafasını kaldırıp annesine baktı. ‘‘Neden böyle davranıyorlardı?’’
‘‘Bazı çocuklar kırıcı ve kaba olabilir, özellikle de kendilerini kötü hissettiklerinde.’’ dedi ve Ollie’ye baktı annesi. “Yani, seni asıl üzen şey bu mu?’’
Ollie, bir süre sessiz kaldıktan sonra cevap verdi. ‘‘Evet, bunu nasıl anladın?’’ Yanağından bir damla gözyaşı süzüldü.
‘‘Çünkü sen okula gitmeden önce kendini hep kötü hissediyorsun. Anneler böyle şeyleri anlar…’’
“Bana ‘Ufacık-Tefecik Ollie’cik’, ‘Mini-Mini Ollie’ gibi kırıcı şeyler söylüyorlar. Şimdi diğer çocuklar da aynı şeyi yapıyor. Sırf biraz kısa boyluyum diye. Üstelik şimdi o iki çocuk beni sürekli itip kakıyor…ve bu beni çok üzüyor.’’
Annesi bir süre sessiz kaldı, sonra sordu, “Öğretmenine söyledin mi?”
“Hayır, tabii ki söylemedim; o zaman işler daha da kötüleşir, biliyorum…”
“Zorbalık çok kötü bir şey, Ollie. İstersen birlikte öğretmeninle konuşabiliriz, ne dersin?”
Ollie bir süre düşündü ama bu fikri hiç sevmedi.
“Her şey daha kötü olacak…” dedi suratını asarak. Ama sonra içinden bir ses, bunun denemeye değer olduğunu söyledi.
Ollie ve annesi, okuldan sonra kimseler yokken öğretmeniyle konuştular. Öğretmeni, Ollie’nin yaşadığı zorbalıkları ona anlatmasına çok sevindi.
‘‘Bir şeylerin yolunda gitmediğini fark etmiştim… ama önemli olan şu Ollie, böyle bir durumda bunu bir yetişkinle paylaşman, önce annene sonra ise öğretmenine söylemen.” dedi Ollie’nin öğretmeni.
Ertesi gün okulda, Ollie’nin öğretmeni sınıfa şöyle dedi: “Pek çok okulda Zorbalığa Hayır projeleri yürütülüyor. Ben de SİZİN yardımlarınızla böyle bir projeyi kendi okulumuzda başlatmak istiyorum. Ne dersiniz çocuklar, birlikte yapalım mı?”
Ollie’nin öğretmeni projeye resim dersinde başladı: Sesini Duyur – Yanında Dur! TÜM çocuklar kuralların iyi olduğu konusunda hemfikirdi:
- Zorbalık görürsen bir büyüğe söyle.
- Başkalarının yanında dur, onları koru.
Kuralları resimlerle anlattılar, rozetler yaptılar.
Çocukların hepsi aynı fikirdeydi: “Bu gerçekten de çok kolaymış.”
Aslında kimse bilmiyordu, ama Ollie ile annesi öğretmenle konuşmuştu. Şimdi okul, BÜTÜN çocuklar için çok daha güzel bir yer oldu. Artık kimse kimseye kötü lakap takmıyordu. İşte, olması gereken de bu!
Yazar: Andrea Kaczmarek
İngilizceden Türkçeye Çeviren: Miray Gültekin
Düzeltmen: Semanur Selçuk
Kaynak Metin: (Çevrimiçi)
https://www.storyberries.com/bedtime-stories-ollie-is-scared-stories-about-bullying/ , 01.07.2025.