Joyce Carol Oates’tan Boşboğaz ve Çirkin Kız

Derleyen: Alev Bulut

(1938 doğumlu Joyce Carol Oates roman, öykü, şiir, deneme, tiyatro, eleştiri alanlarında çok üretken bir Amerikalı yazardır. Eserleri birçok dile çevrilmiş olup pek çok ödül almış, Nobel edebiyat ödülü aday adayı olmuştur. İlk gençlik çağına yönelik romanları külliyatında önemli bir yer tutar. Bu sayıda aşağıdaki tanıtım metninin ardından Boşboğaz ve Çirkin Kız romanından bir bölümü sunuyoruz.)

“Joyce Carol Oates çocukluğunun geçtiği zaman ve mekâna duyduğu derin özlemi sık sık ifade etmiş ve işçi sınıfında büyüdüğü yılları kurgularında sevgiyle yâd etmiştir. Yine de çocukluk yıllarını geçirdiği zorlu kırsal çevrenin ‘günlük var olma kargaşası’ içinde olduğunu da itiraf etmiştir. New York, Lockport’un dışındaki kırsalda büyüyen Oates, tek odalı bir ilkokulda eğitim görmüştür. Küçük bir çocukken henüz yazı yazmayı öğrenmeden önce hikâyelerini yaptığı çizim ve resimlerle aktarmıştır. On dört yaşında kendisine bir daktilo hediye edilince ise artık bilinçli olarak kendini geliştirmeye, lise ve üniversite yıllarında ‘art arda romanlar yazmaya’ başlamıştır…” (Greg Johnson/ Görünmez Yazar: Joyce Carol Oates Biyografisi kitabının yazarı[1])

“Gençler çabucak değişirler; çabucak etki altına alınabilirler ve hem iyi hem de kötü yönlendirmelere açıktırlar. Yetişkin kurgu romanlarındaki beklendik olmasa da yaşanması muhtemel trajik ve uç olaylara ben asla ergen karakterler eklemem. Benim için gençlik edebiyatı, ahlaki sorunları, ‘yetişkin edebiyatı’nda ele alınsa fazlasıyla göze çarpacak ve eğreti duracak şekilde konu alabileceğim bir yerdir. Ayrıca bu türde, inandırıcı mutlu sonlara ve olumlu çözülmelere yer verilebilir.” (Joyce Carol Oates, Michigan Quarterly Review, Greg Johnson ile röportajından)

“Ebeveynler olarak, ergenlik yaşlarındaki çocuklarımızın yüzleşebileceği tehlikeler bizi endişelendiriyor ve haliyle onlara güvenli bir ortam hazırlamak istiyoruz. Ancak ne yazık ki zaman zaman korkularımızın mantığımızın önüne geçmesine izin veriyoruz. Örneğin, şüphesiz çözümü daha zor olan okulda şiddete ve akran zorbalığına yol açan sorunlara eğilmek yerine sıfır tolerans politikaları uyguluyor ve metal detektörlerine para harcıyoruz. Boşboğaz ve Çirkin Kız romanında yazar Joyce Carol Oates, korkuya karşı kullanacağımız en iyi silahın şefkat ve doğrular olduğunu bize hatırlatıyor.

Lise 3. sınıf öğrencisi Matt Donaghy, iki öğrencinin kendisine kulak misafiri olması üzerine okulunu havaya uçurma tehdidiyle suçlanır. Hemen polisler tarafından sorgulanan Matt, okulunda dedikodulara ve korkuya yol açar. Bu sırada Matt’in konuşmasının diğer bir şahidi yalnız bir tip olan Ursula Riggs, Matt’i savunur ve önünde sonunda Matt’in isminin temizlenmesine yardımcı olur. Olay görünürde çözülür ve bir ‘yanlış anlaşılma’ olarak değerlendirilir ama Matt’in dünyası altüst olur.

Oates bu romanı ile insanların ne kadar düşüncesiz olabileceğine dikkat çeker. Matt aklanmış olsa da okul yetkililerinin ve medyanın tepkisi Matt üzerinde kalıcı bir hasara sebep olur. Arkadaşları tarafından dışlanır, hatta çevresindeki yetişkinler bile Matt’in kendi kabuğuna çekilmesine izin verir. Ailelerinin uyarıları üzerine birçok arkadaşı Matt’le görüşmeyi keser ve öğretmenleri onu Öğrenci Konseyi ve Tiyatro Kulübü’nden çıkarır. Bu şekilde dışlanan Matt, adeta, dedikoduların ve haksız suçlamaların histeri yaratıp iyi ve dürüst insanların mahvına neden olduğu Salem cadı mahkemelerindeki gibi bir hedef haline gelir.

Matt’e bu şekilde davranılmaması gerektiğini fark edecek cesarete ve anlayışa sahip tek kişi Ursula’dır. Oates, Ursula’nın kendisinin de toplumdan dışlanmış olmasının empati yeteneğini oldukça geliştirdiğinin altını çizer; Ursula’nın aynı zamanda zor durumlarda bile kaybetmediği vicdanı vardır. Annesi, düşündüklerini açıkça söylemesinin Ursula’nın üniversiteye gitme şansını mahvedeceğinden endişelense bile (Hayat ne zaman bu kadar karmaşıklaştı?) Ursula vicdanının sesini dinlemeye devam eder. Kurtarıcı olarak Ursula, aslında Matt’e yardım ettikçe kendisiyle ve ailesiyle de daha barışık hisseder.

Dünyada kimi kimsesi kalmayan Matt Ursula’ya tutunur ve ergenlik çağının dikenli yollarında ikisi birlikte ilerler. Sonunda kazanan ise hakiki ve destekleyici dostlukları olur.

Peki, çocuklarımızı nasıl güvende tutabiliriz? Onları severek ve destekleyerek; onlara dürüst ve nazik olmayı, doğruyu savunmayı ve belki de en önemlisi dinlemeyi öğreterek güvende tutarız. Bu iş hem bu kadar kolay hem de bu kadar zor olabilir mi?” (Jody Podl, İngilizce Öğretmeni)

“Joyce Carol Oates’un Boşboğaz ve Çirkin Kız kitabının kapağını ilk gördüğümde onu sevip sevmeyeceğimden pek emin değildim. Kargacık burgacık yazılmış başlığına ve kapaktaki koca bir ağız ve çirkin bir kız resimlerine şüpheyle yaklaşmıştım. Biraz klişe gelecek ama kitabı kapağına göre yargılamıştım. Kendime kızarak kitabı elime aldım ve ona bir şans vermeye karar verdim.

İki ana karakterden biri olan Ursula Riggs’in arkadaşlıkla pek işi olmadığı gibi saçmalıkla da hiç işi yoktur. Ortaokulda yaşadığı zorbalık yüzünden duygusuz bir yaşamın daha kolay olduğu düşüncesini benimseyen Ursula, duygularını bastıran sert mizaçlı bir kızdır. Kendisi bu kaba saba haline ‘Çirkin Kız’ der. Toplum tarafından dışlandığı düşünülse de aslında kendisi toplumu dışlar. Ancak bu sayede Ursula, gerçekleri çoğu gencin göremediği kadar net görür.

Ursula’nın okulundaki popüler ve komik öğrenci ‘Boşboğaz’ Matt okulu bombalama tehdidiyle suçlandığında tüm öğrenciler arasında bir kargaşa çıkar. Daha önce hayatında hiç sorun çıkarmamış olan Matt tutuklanır ve masumiyeti kanıtlanana kadar göz hapsine alınır. Matt’i iyi tanımamasına rağmen Ursula ortada bir haksızlık olduğunun hemen farkında varır. Kimsenin yapmadığını yaparak olaya tanık olduğunu söyler. Okuldaki diğer öğrenciler bu karmaşanın kendi hayatlarını etkilememesini umarak Matt’ten uzak durur. Ancak Ursula’nın kendinden emin savunması sayesinde Matt göz hapsinden kurtulur ve okula geri döner.

Arkadaşları tarafından terk edilen ve yaşanan olaydan dolayı sarsılan Matt sık sık Ursula’ya teşekkür eder ve ona bir e-posta yoluyla ulaşmaya çalışır. Ursula başta Matt’in arkadaşlık girişimlerini savuşturur ama zamanla kendisinin de bir dosta ihtiyacı olduğunu fark eder. Sonunda ikisi arasında bir arkadaşlık filizlenir. Liseye uyum sağlayamamalarından, ailelerinde yaşadıkları zorluklara ve hobilerine kadar birçok ortak noktaları olduğunu anlarlar. Ursula Matt’e yaşadığı zorluğu aşmasında yardımcı olurken Matt de Ursula’ya her zaman Çirkin Kız olması gerekmediğini gösterir.

Gelgelelim hikâye burada sona ermez. Matt’in anne babası suçlamaların çığırından çıkmasına izin verdiği gerekçesiyle okula dava açmaya karar verir. Olayın Matt’in hem psikolojisini hem de iyi bir üniversiteye girme şansını kötü yönde etkilemesine sebep olduğu için okulu suçlarlar. Bütün bu kargaşa boyunca ise Ursula Matt’in yanındadır ve ona hep destek olur.”  (Katie Harris, öğrenci)

Joyce Carol Oates’un Gençlik Romanları: Two or Three Things I Forgot to Tell You / 2012; After the Wreck, I Picked Myself Up, Spread my Wings, and Flew Away / 2006; Sexy / 2005[2]; Freaky Green Eyes / 2003[3]; Small Avalanches and Other Stories / 2003; Big Mouth & Ugly Girl / 2002

Joyce Carol Oates’un Çocuk Romanları: The New Kitten / 2019; Naughty Chérie! / 2008; Where Is Little Reynard? / 2003; Come Meet Muffin! / 1998

İngilizceden Türkçeye Çeviren: Güneşnaz Kuru

Çeviri Editörü: Alev Bulut

Kaynak Metin:  Aşağıdaki çevrimiçi kaynaklardan derlenip çevrilmiştir:

(Çevrimiçi) https://celestialtimepiece.com/2016/01/03/life-and-biography/ 

https://yourteenmag.com/stuff-we-love/books/parent-teen-book-review-big-mouth-ugly-girl, 22.02.2021


[1] Invisible Writer: A Biography of Joyce Carol Oates, Dutton Books, 1998, ABD.

[2] Seksi (Çev. Meral Camcı), Can Yayınları/ Gençlik serisi, İstanbul, 2010.

[3] Deli Yeşil (Çev. Alev Bulut), Can Yayınları/ Gençlik serisi, İstanbul, 2010.

Bu yazıyı paylaşın
error: İçerik koruma altındadır!!
Scroll to Top