Dolu Dolu Macera, Dolu Dolu Bilgelik: Çocuk Edebiyatında Eve Dönüş Yolculuğu

Tim Widham

Susan Cooper’ın Karanlık Yükseliyor (The Dark is Rising) adlı romanından bir imge her okuduğumda kalbimi fethediyor. Karla kaplı bir tepede kendini bulan Will Stanton, yokuşta dikilip duran iki devasa tahta kapıyı görmek için yukarıya bakıyor. Bu kapıların tokmağı yok ve üzerlerinde “sonsuz varyasyon” yazılı oyma sembolleri var. Will kapıları tüm gücüyle itiyor ve iki yana salınarak açılıyorlar. Bir parça müzik duyuyor. Kendisini devasa bir avluda buluyor, her iki yanında sallanan duvar kilimleri eşliğinde. Bu kilimlerden gözüne çarpan objeler şunlar: “gümüş bir ünikorn, kırmızı güllerle dolu bir tarla ve altın gibi parlayan bir güneş” (28). Bu durum tam olarak Will’in “eski şeylere” yönelmesinin başlangıcıdır.

Cooper’s devasa ahşap kapıları, çocuk edebiyatı kahramanlarının yolculukları boyunca geçmek zorunda oldukları kapı eşiklerinden sadece bir örnektir. İster cahillikten bilgeliğe ister bir dünyadan ötekine olsun; hiç fark etmez. Büyümenin kendisi o geçide adım atmanın riskini almaktan gelir.

Çocuk kitapları çeşit çeşit farklı yolculuklarla doludur. Yolculuğun kendisinin çocuk edebiyatının yaygın bir teması olduğu dahi söylenebilir. Çocuk kitaplarında bulunan yolculuğun en bilindik olanı eve dönüş yolculuğudur, ki bu motif sadece çocuk kitaplarına ait de değildir. Çocuklar için bir kitap yazma eylemi yazar için de bir eve dönüş yolculuğu olmaktadır, bir nevi yazar neredeyse unuttuğu çocukluk anılarına ulaşmak için içsel bir yolculuğa çıkar. Kitapları okumak da aynı zamanda çocuklar için bir eve dönüş yolculuğu olarak görülebilir. Belli kitaplar ilkel dürtüleri uyandırır ve çocukların kendi kendine asla sözel olarak ifade edemeyeceği duyguları tam anlamıyla ulaştırır.

Bu eve dönüş motifi iki türlü bir yolculuğa bölünebilir; ki genellikle aynı hikâyede iç içe geçerler. İlki dışarıya olan yolculuktur, ki bu bir tür “macera/arayış” temasıdır. Bir diğeri ise kahramanın içinde yer alan bir şeydir, yani masumiyetten tecrübeye veya daha büyük bir algılayışa varan manevi bir doğa yolculuğudur.

Joseph Campbell, çocuk edebiyatında ortaya çıktığı gibi dışarıya olan (fiziksel) yolculuğun doğasını anlamakta bir model geliştirmiştir. 1949’da yazdığı eseri Bin Yüzlü Kahraman (The Hero with a Thousand Faces)’da, Campbell dünyanın her bir yerinden mitler ve masalları incelemiş ve esrarengiz paralelliklerin onların arasında var olduğunu bulmuştur. Campbell adlandırdığı “kahramanlık yolcuğu” modelini bu çalışma sayesinde yaygınlaştırmıştır.

Campbell’in analiz ettiği üzere bu model, kahramanın bir maceraya çağrılması ile başlar. Bu çağrı farklı ve çok çeşitli yollarca olabilir. Bazen mistik güçleri uyandırmayı temsil eden bir elçi çağrının habercisi olabilir. Jim Hawkins’in Define Adası (Treasure Island) romanı için, arkadaşı Bill’in refahını soran garip bir adamın ortaya çıkışı, gündelik olaylardan ayrılmanın habercisidir. Çağrının kendisi tesadüfi de olabilir. Mesela The Book of Three kitabında kaçan domuz Hen Wen’i takip eden Taran gibi… Taran bu basit kovalamaca ile beş kitap dolusu bir maceraya dalmıştır, tam da ironik olarak asla bazı şeylerin onun kaderi olmadığını söyledikten sonra: “ilginç bir şey bilmek, ilginç bir yere gitmek veya ilginç herhangi bir şey yapmak” (19).

Roman kahramanı daha sonra Campbell’in adlandırdığı “doğaüstü yardım (rehber)”[1] (77) bu eşikten geçer ve orada kahraman konfor alanını terk ederek bilinmeyene doğru yol alma girişimine adım atmıştır. Bu gerçek dünyada öyle bir yer olabilir ki, Natalie Babbitt’in The Search for Delicious kitabındaki Gaylen karakteri için kalenin ötesindeki dünya gibi, roman kahramanı daha önce hiç aşina olmadığı bir dünyadadır. Bu mekan bir fantastik dünyası olabileceği gibi hayali bir devlet bile olabilir. Maurice Sendak Where the Wild Things Are kitabında çocuğun fantastik dünyasının bir parçası olarak hayali devletin tanımı olarak inandırıcı bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamaya göre, bilinen ve bilinmeyen arasında tam olarak çok ince bir çizgi vardır.

Evden ayrılış zor olabilir ama her roman kahramanı eğer büyüme ve gelişme söz konusu ise evden ayrılmak zorundadır. Jim Hawkins Define Adası’nda bu zorluğu şöyle betimlemektedir: “Öncesinde hep maceralara atılma anını düşünüp durdum, evden ayrılma anını ise hiç, . . . ve şimdi ilk gözyaşı krizimi yaşadım” (52).

Bilinmeyen bir ortamda olduğunda roman kahramanı Campbell’in tanımladığı “sınavlar yolu”na atılır. Yolculuğun bu aşamasındaki varyasyonlar sonsuzdur. Roman kahramanı doğaüstü bir yardım alabilir. Bilge bir yardımcı kahramana Tolkien’in Hobbit kitabında büyücü Gandalf’ın Bilbo’ya yaptığı gibi yol gösterebilir. Yolculuğun bu aşamasından sonra üç temel amaç ortaya çıkmaktadır: bir eğitim (talim) yolculuğu, bir başlangıç yolculuğu ve özel bir görevi tamamlamak yolculuğu olarak sınıflandırılabilir. Ve sıkça bu amaçlar birbirine hizmet eder ve tamamlar.

Eğitim yolculuğu, roman kahramanının kendisi hakkında, ötekiler hakkında, uzun soluklu bir etkiye sahip yaşamla ilgili bir şey hakkında öğrendiği bir yolculuktur. Görünürün ardındaki itici güçler sıklıkla roman kahramınının maceralarını tam anlamıyla yaşamasına vesile olur çünkü öğrenilecek bir ders vardır. Norton Juster’ın The Phantom Tollbooth çocuk fantastik romanı bunun klasik bir örneğidir. Bu kitapta, Milo bir kulübe vasıtasıyla evde oturup sıkılan biri için hayatta heyecanlı olacak çok fazla şey olduğunu öğrendiği “kıtalar ötesine” seyahat etmektedir. Sonunda, bu kulübenin Milo’ya bir ders öğretmek için bir araç olduğu ortaya çıkmaktadır ve birçok çocuğun da bunu öğrenmeye ihtiyacı olduğunu vurgulamaktadır.

Daha yaygın olan tema ise başlangıç yolculuğudur. Bu yolculukta, bir çocuk bir yetişkin olmak için çocukluluğu ardında bırakarak masumiyetten hayatı tecrübe etmeye doğru bir eşikten geçer. Bu eşikten geçmek belli belirsizdir fakat bazı şeyler sonsuza kadar arkada bırakılmak zorundadır. Bu yolculukta çok fazla hüznün yanı sıra çaresizlik duygusu da vardır. Lloyd Alexander’ın Taran karakterizasyonu bunun güzel bir örneğidir. The Book of Three kitabının başında, Taran domuzlara bakmanın ötesinde çok çok az bir hayat tecrübesine sahip fevri bir genç olarak betimlenmiştir.

Kudretli Pens Gwydion tarafından bir ödül sunulduğu maceralarının sonunda Taran şu şekilde cevap vermektedir: “Ben ödül istemedim, dostluk hatırına ve onurum için bizzat kendi rızamla yaptığım bir şey için bana geri ödeme yapılmasını hiçbir arkadaşımdan istemiyorum” (214).

Fantastik edebiyatta bir görevi tamamlamak amacıyla çıkılan yolculuk çok yaygındır. Kahramanlık macerasının hikayesi neredeyse ayrı bir edebi türdür. Fakat maceranın kahramanı aynı temel örüntüyü takip eder.

Maceralar er ya da geç sona ermek zorundadır. Bir zaman gelir ki roman kahramanı eve gitme vaktinin geldiğini fark eder. Kahramanın ziyaret ettiği bu alemden ayrılması güçtür fakat yolculuk eve dönüş gerçekleşmeden tamamlanmamış olmayacaktır. Tolkien Bilbo’nun “eve dönüş yolculuğu için kemiklerine varana dek” (273) nasıl içinin sızladığını betimlemiştir. Bilbo köyü olan Hobbiton’u sonunda gördüğünde bir maceradan eve dönmenin nasıl bir şey olduğuna dair hasret dolu ve efkarlı[2] bir şekilde şarkı söylemiştir. Roman kahramanları genellikle maceralarından bir “lütuf” ile dönmektedirler. Bu fiziksel bir lütuf olabilir veya maceradan sonra ortaya çıkan bir bilgelik de olabilir. Hobbit’de Gandalf Bilbo’nun içinde macerasından edindiği bilgeliği görmüştür: “Sevgili Bilbo! Sende bir değişiklik var! Eskiden olduğun hobbit değilsin sen!” (284). Bu satırlarda görüyoruz ki, yolculuğa açılan en mühim anahtarın roman kahramanının yolculuklarının sonucu olarak bir tür değişime uğramış olmasıdır. Yoksa tüm bunların hiçbir amacı olmamış olacaktı.

İçsel Yolculuk

Maceranın sonundaki değişime dair büyüme ve gelişme konusu, roman kahramanı olma tecrübesinin anahtarıdır. E.L. Konisburg’ün From the Mixed-up of Files of Mrs. Basil E. Frankweiler romanının sonunda, romanın başlığında yer alan karakter çocuklara seslenir ve şöyle der, “Her şey geçer gider ve hiçbir şey asla yeterli gelmez. İçinde taşıdığın kendi parçan dışında” (139-140). Kutsal metinlerin analizini yapmakta kullanılan Yahudi Kabala[3] yaklaşımı, bu içsel yolculuğun sürecini tanımlamada bir model olarak işlevsellik gösterebilmektedir. Kabalistler bir metnin dört seviyede keşfedilebileceğine inanırlar: edebi, legal, alegorik ve mistik (Scholem, 54-57). Bu seviyeler edebi karşılıklarından bahsedilerek kolaylıkla anlaşılabilir. Edebi seviyede, metne ekstra anlam hiç yüklenmez. Legal seviye iki şeyin karşılaştırmalı mukayesesinin yapıldığı edebi bir teşbih ile kıyas edilebilirdir. Alegorik seviye, mistik olarak tanımlanabilecek bütün bir anlamaya yol açacak teşbihin açılımıdır.

Tüm bu aşamaları vurgulamak roman kahramanının yolculuğunun gerekliliğidir. Bir çocuk roman kahramanı için bazı değişiklikler olacaksa veya çocuk roman kahramanı dünya hakkında bir takım yeni anlamlandırmalar gerçekleştirecekse o zaman mutlaka mukayese olmalıdır. Bir kahraman bu karşıtlıkları genişletme yoluyla edebi seviyeden mistik seviyeye ilerler. Bu roman kahramanının evi terk etmeye zorlanmasının sebebidir; ev gerekli karşıtlıkları sunmamaktadır. Karşıtlıklar dış dünyada bulunmaktadır. Tüm bu karşıtlıklar kahramanın eve değişmiş bir insan olarak dönmesine izin verir.

Çocuk edebiyatında, genellikle çocuk roman kahramanının anlamaya dair nasıl geliştiğini gösteren edebiden mistiğe kadar olan dört adımın her biri tanımlanamaz. Bu gelişim ve ilerleme türü genellikle ima edilir. Bir örnek, harekete geçmek için karar veren ana karakterin tam olarak bu gelişimini nokta atışıyla gösterebilir. Katherine Paterson’ın Bridge to Terabithia romanında Jesse karakteri çok sevdiği arkadaşı Leslie’nin ölümü ile başa çıkmak zorunda kalmıştır. İkisi birlikte “Terabithia” adında bir fantastik dünya yaratmışlardı. Leslie’nin ölümünden sonra, Jesse Terabithia’ya tek başına gider. Düşünmeye başlar ve ilk başta oldukça kendi içine dönmüştür. Okulun başlarında ne kadar “komik resimler çizen aptal garip bir çocuk” olduğunu hatırlar ve “onu inek merasından Terabithis’ya götüren ve onu kral yapan Leslie’ydi” (126). “Parıldayan dünyanın ötesinde olanı görmesi için onun zihninin sınırlarını” zorlayan “Leslie’ydi. … Şimdi onun için dışarı çıkma zamanı gelmiştir. … Leslie’nin ona miras bıraktığı önsezi ve gücü, güzellik ve yardımseverlik ile geri ödeme zamanı gelmiştir” (126). Leslie’nin Jesse’e nasıl bir karşıtlık bıraktığını görmek çok kolaydır. Leslie onu algılama seviyesinde tamamen yeni bir seviyeye taşımıştır.

Sonuç

Çocuk kitapları genellikle belli türde bir yolculuğa dayanmaktadır. Joseph Campbell yerinde bir kullanım ile fiziksel yolculuğu tanımlamıştır, onun bu çalışması kendi içinde bir bağlama sahipken bir şey eksiktir. Tabi ki çocuk kurgusunda kahraman yolculuğu modelinin yaygınlığını göstermek kesinlikle şaşırtıcı derecede etkileyicidir, fakat bu yolculuğun ardındaki amaç nedir? Üç temel amaç öne sürülmektedir. Yolculuğun türünü gözetmeksizin roman baş kahramanı bir tür içsel gelişim ve büyüme sürecinden geçmektedir. Yahudi mistik model, yolculuk boyunca olabilecek içsel yolculuğun bir tür örneğidir. Kahraman eninde sonunda eve değişmiş olarak dönmektedir çünkü o maceralar boyunca yepyeni farkındalıklar kazanmıştır.

Fakat bundan okuyucunun daha da önemlisi hem içsel hem dış dünyaya olan edebi yolculukları tecrübe eden çocuğun çıkarımı nedir? Kitaplar, yeni farkındalık ve algı boyutu kazandırdıkları çocukların dünyasında karşıtlıklar sunabilirler. Modern dünyada, aileden ayrılma ve gerçek macera çoğu çocuk için nadir bulunan bir gerçekliktir. Roman kahramanının yolculuğu günlük hayatın içerisinde ufak tefek yollarla gerçekleşir. Çocuklar evden ayrılır, okula gider, yeni şeyler öğrenir ve kendi yöntemleriyle yeni beceriler edinerek eve dönerler. Eğer bu beceriler takdir edilmezse veya etraflarındaki insanlar tarafından görülmezse ne olur? Yaşı daha büyük çocuklar, ebeveynlerinin etkisinden kopma ihtiyacı hissetmeye başlarlar ve kendi yolculuklarına çıkarlar. Roman kahramanının yolculuğunun etkisi, bizlerin sadece anlamaya başlayabileceği yöntemlerle çocukları etkilemektedir. Özellikle roman kahramanının yolculuğu elementlerini kapsayan çocuk edebiyatının önemi, bir tamamlanmışlık duygusu ve çocukların gerçek hayatta sahip olmadığı karşıtlıkları dolaylı olarak sağlayan becerisinde bulunmaktadır.

Roman kahramanının yolculuğunun bir evresinden diğerine geçmek veya algılama aşamalarında yükselmek için kişinin bir sınırı geçmesi gerekmektedir. Özellikle masumiyetin kaybı ve tecrübe edinimi tasvir edilebildiğinde, roman kahramanı olan kişinin yolculuğun riskini göze alması için tüm kalbiyle cesaretini ortaya koyması gerekmektedir. Artık ardına dönüp bakmak mümkün değildir. Eşiği geçtikten sonra kendimizi capcanlı imgelemlerin dünyasında buluruz; artık eğitilmeye hazırızdır. Karanlıktan aydınlığa geçiş yapmaya arzulu olanlar için bolluk ve bereket onları beklemektedir.

Kaynakça

Alexander, Lloyd. The Book of Three. New York: Dell, 1965.

Babbitt, Natalie. The Search for Delicious. New York: Avon, 1969.

Campbell, Joseph. The Hero With a Thousand Faces. Princeton, N.J.: Princeton University Press, 1968.

Cooper, Susan. The Dark is Rising. New York: Atheneum, 1973. Juster, Norton. The Phantom Tollbooth. New York: random House, 1961.

Nodelman, Perry. “Expectations: Title, Series, Pictures.” Children’s Literature Association Quarterly. 10 (Spring 1985): 9-13. Paterson, Katherine. Bridge to Terabithia. New York: Avon, 1977.

Scholem, Gershom. On the Kabbalah and Its Symbolism. Trans. Ralph Manheim. New York: Schocken Books, 1965. Sendak, Maurice. Where the Wild Things Are. New York: Harper and Row, 1965.

Stevenson, Robert Louis. Treasure Island. Racine, Wisconsin: Whitman, 1971.

Storm, Hyemeyohsts. Seven Arrows. New York: Ballentine Books, 1972.

Tolkien, J.R.R. The Hobbit. New York: Ballentine Books, 1937.

İngilizceden Türkçeye Çeviren: Zehra Aydın Koçak

Çeviri Editörü: Asalet Erten

Kayak Metin: Wadham, Tim (2000) “Full of Adventures, Full of Wisdom: Children’s Literature as a Homeward Voyage”, Children’s Book and Media Review, 21, Cilt: 5, Sayı: 2, Erişim linki: https://scholarsarchive.byu.edu/cbmr/vol21/iss5/2

  1. Orijinal metinde “zone of magnified power” olarak geçmektedir.
  2. Orijinal metinde yer alan “wistful” hem efkarı hem de hasret duygularını içeren bir anlam taşımaktadır.
  3. “Kabala (İbranice: קַבָּלָה‎, lit. “gelenek” veya ‘yazışma’) veya Kabbalah, Yahudi mistisizminde ezoterik bir disiplin, düşünce okulu veya kurallar bütünüdür.” (https://tr.wikipedia.org/wiki/Kabala)
Bu yazıyı paylaşın
error: İçerik koruma altındadır!!
Scroll to Top