2. Sayı

2. Sayımızda

Sözelti’nin ikinci sayısı yayında ve siz okurlarımızla buluşmaya hazır! Dergimiz çocuk ve gençlik edebiyatına dair inceleme, araştırma, tanıtım ve eleştiri yazılarını; çocuk ve gençlik öykülerini, şiirlerini içeriyor. Çocuk ve gençlik edebiyatını bütün eyleyenleriyle değerlendirmeyi hedefleyen Sözelti; yazarların, akademisyenlerin, araştırmacıların, çevirmenlerin, editörlerin ve çizerlerin çalışmalarını ele alıyor. Bu sayımızda ilkinden farklı olarak bir dosya konusu da […]

Peter Pan’ın izinde Bilge Bebekten Bilge Ergesele

Talat Parman Giriş Dünya çocuk edebiyatının baş yapıtlarından biri olarak kabul edilen Peter Pan, önce 1904’de bir tiyatro yapıtı olarak seyirciyle buluştu ve sonra 1911’de kitap olarak yayımlandı. Çocuk ruhsallığıyla ilgili çok önemli konulara değinen ve her yönüyle zengin çağrışımlar içeren bu önemli yapıt psikanalistlerin elbette ilgisini çekecekti. Uluslararası Elektronik Psikanaliz Arşivi (PEP) tarandığında 276

Eşik Romanı Bağlamında Psikoloji ve Edebiyat

Ferhan Öztürk Edebiyat üzerinden hayatı anlamaya çalışmak hem işlevselliği hem de kattığı zenginlik açısından oldukça verimli bir uzam sunar. Edebiyatın insanı anlamaya dair etkili bir araç oluşunda psikoloji biliminin de önemli bir payı vardır zira ruhbilimini kendine katarak insanın bilinç ve bilinçdışı katmanlarındaki seyrine okuyucuyu da yoldaş kılar. Modern zamanların psikoloji biliminde önemli bir yer

Çocuk ve Günlük: Jim Smith’in Barry Loser I am not a loser Kitabı Üzerine

Asalet Erten Özet Günlük çocuk edebiyatında kullanılan metin türlerinden biridir. Yaşanılanlara ışık tutmaktadır. Yazılmaları için pek çok neden vardır. Yazma alışkanlığından doğan bir istek olabileceği gibi, günü geleceğe taşıma ya da kişinin kendisiyle dertleşmesi olabilir. Okullarda günlük tutulması ödev olarak bile verilebilir. Anlaşıldığı üzere günlük hafife alınacak bir tür değildir. Hatta günümüzde popüler olan çok

Dijital Nesil: Madalyonun Diğer Yüzü

Oktay Atik İletişim insanlık tarihinin her döneminde kendini bir ihtiyaç olarak göstermiştir ve insanlar da bu ihtiyacını gidermek için dumanla haberleşmeden başlayan ve bugün çok farklı biçimlerine kadar uzanan iletişim modellerini kullanagelmektedirler. İletinin hedefi olmayan belirsiz bir kitleye radyo, televizyon ve gazete gibi kitle iletişim araçlarıyla aktarılması anlamına gelen kitle iletişiminde medya araçları aracı rolünü

Çeviri Çocuk Edebiyatı Eserlerinde Yerelleştirmenin Metnin Okunurluk Düzeyine Etkisi Üzerine Bir Araştırma

Nurdan MARAL[1] Özet Çocukluk döneminde çocuklara sunulan kitaplar, okuma alışkanlığı kazanmasında önemli bir yere sahiptir. Çocukların hem içerik hem de dil unsurları açısından yaşlarına uygun, hayal güçlerini destekleyen kitaplarla buluşmasıyla kurulan bağ iyi bir okuma alışkanlığına sahip bir nesil yaratabilir. Çocuk edebiyatının, hedef kitlesi olan çocukları eğlendirmeyi ve hayatı öğrenmeye yardımcı olmayı amaçladığı söylenebilir. Bu

1970’ler Türkiye’sinde Çocuk Okur Olmak-2

Büşra Yaman 1970’ler Türkiye’sinde çocuk okurların izini çocuk edebiyatı piyasası üzerinden sürme girişimine[1] 1970’lerde “çocuk” olanların çocukluk anılarını inceleyerek devam edeceğim. “Çocuk kimdir?” ön sorusunun yanıtı modern anlamda “0-18 yaş arası” olarak verildiğinde “ergen edebiyatı”, “gençlik edebiyatı”, “okul öncesi”, “genç kız edebiyatı” kavramlarının göz ardı edildiği görünümü ortaya çıkar. Bu göz ardı ediş, gerek alandaki

“Kırmızı Başlıklı Kız Ağlıyor” Adlı Gençlik Romanında Bir Genç Kızın Sessiz Çığlıkları

Ayşen Atabey Gençlik edebiyatındaki Kırmızı Başlıklı Kız Ağlıyor adlı yapıt, bir genç kızın cinsel istismar sonucu yaşadığı duygusal tükenmişliği konu almaktadır. Roman Beate Teresa Hanika tarafından kaleme alınmış ve 2009 yılında yayımlanmıştır. Yazar Kırmızı Başlıklı Kız Ağlıyor adlı romanıyla Almanya’da birçok edebiyat dalında başarı ödülüne layık görülmüştür. Romanın baş kahramanı Malvina’dır ve roman yalnızca cinsel

Gençlik Edebiyatında Korku

‘Kırmızı Başlıklı Kız Ağlıyor’ İsimli Roman Üzerinden Bir Vaka İncelemesi Eva CIEŚLAROVÁ Özet Yazar, Beate Teresa Hanika’nın ilk romanı “Kırmızı Başlıklı Kız Ağlıyor”u örnek olarak kullanıp temel bir duygu olan korkunun gençlik edebiyatında nasıl ortaya konulduğunu göstermektedir. Makale, hem söz konusu duygunun açıkça tasvir edilişi hem de dilin çeşitli düzeylerinde temel motif olarak, biçimlerini sunmaktadır.

Gençlik Edebiyatı Alanında Çeviri – Kültürlerarası Diyaloğun Vazgeçilmez Bir Parçası

Maria Amélia Cruz Çeviri –özellikle edebi metinlerin çevirisi– günümüzde giderek daha çok tercih edilen bir arabuluculuk nesnesi ve toplumlar arası iletişimi sağlamlaştıran bir temel olarak görülmektedir: Kitapları çevirmek önemlidir çünkü çeviri toplumlar arası iletişime hizmet eder, çünkü çevirmenlerin çalışmaları sayesinde yabancı kültür çevreleriyle tanışırız, çünkü ufkumuz genişler, çünkü edebiyatımız yenilik ve yabancılık olmadan çok daha

Riskli İş: Çocuk Edebiyatı Eleştirisinde Çocuklardan Söz Etmek

Marah Guba Son otuz yıldır yapılan çocuk edebiyatı çalışmalarının bize öğrettiği bir şey varsa, o da çocuklardan söz etmenin çok riskli bir iş olduğudur. Ancak bu makalede, bu riskten kaçınmanın bir yolu olmadığı görüşünü savunacağım: çocuk edebiyatı eleştirmenleri, bu konuda herhangi bir şey söylemenin veya bilmenin “imkansız” olduğunu düşünenlerimiz bile, itiraf etsek de etmesek de,

Ölümsüz Aile

Deniz Ungan “Ölümsüzlük”, bugün sadece edebiyatta değil, sanatın hemen her dalında karşımıza çıkmış ve çıkmaya da devam edecek bir kavram… Onu, teknoloji, imkânlar, düşünceler değiştikçe, filmlerde, romanlarda ve sahne sanatlarında daha çok konuşuyor olacağız.            Ölümlü olmak, yeryüzündeki tüm canlılar için vardır ve aslında temelinde dünyada olduğumuz süre içindeki canlılığı barındırır. Ünlü Alman filozof Georg Wilhelm

Boş Boğaz ile Çirkin Kız

Ocak ayında bir Perşembe öğleden sonra geldiler Matt Donaghy’yi götürmeye. Westchester’daki Rocky River Lisesi’nin 220 no’lu sınıfına beşinci derste Matt etütteyken girdiler. Matt üç arkadaşıyla -Russ, Stacey ve Skeet- sınıfın arka tarafında sıraları daire biçiminde birleştirmiş alçak sesle, kendisinin Edgar Allen Poe’nun bir kısa öyküsünden uyarladığı tek perdelik oyun üzerinde çalışıyordu; dördü okul çıkışında Tiyatro Kulübü’nde kulüp üyelerine ve danışman öğretmenleri Bay Weinberg’e William Wilson: Bir Kimlik Yanlışı oyununu okuyacaklardı. Rastlantı bu ya, Rocky River Lisesi’nde İngilizce

Joyce Carol Oates’tan Boşboğaz ve Çirkin Kız

Derleyen: Alev Bulut (1938 doğumlu Joyce Carol Oates roman, öykü, şiir, deneme, tiyatro, eleştiri alanlarında çok üretken bir Amerikalı yazardır. Eserleri birçok dile çevrilmiş olup pek çok ödül almış, Nobel edebiyat ödülü aday adayı olmuştur. İlk gençlik çağına yönelik romanları külliyatında önemli bir yer tutar. Bu sayıda aşağıdaki tanıtım metninin ardından Boşboğaz ve Çirkin Kız

Dört Göz

Anya alnını cama dayamış, çocuk odasının penceresinden dışarıya bakıyordu. Gözlerini, yavaşça aşağı doğru süzülen kar taneciklerine dikmişti. Kar taneleri lapa lapa, bembeyaz ve oynaşarak yere süzülüyordu. Küçük arka bahçelerindeki çam ağaçları, sanki ince bir pudra şekeri tabakasıyla örtülmüştü. Çimenler ve bahçeyi çevreleyen çıplak çitler de bundan nasibini almıştı. Bahçeleri parlak gün ışığında o kadar güzel

Sihirli Anahtar

            Bu cuma günü de tıpkı diğer okul günlerinde olduğu gibi, Mösyö Marcel kızı Paula ile asansöre bindi. Beşinci kattan doğruca arabasını park ettiği otoparka indiler. Mösyö Marcel sadece yedi adımda arabasına vardı ve her zamanki el hareketiyle arabanın kapısını açtı. Ancak bugün arabanın kapısını açarken birden ÇAT! diye gelen bir sesten sonra anahtar kırıldı.

Bay Kırmızı’nın Sihirli Küresi

Bay Kırmızı, tüm balıklar gibi bir balıktı. Sabahları hep erken kalkar ve işe gitmeden önce kahvaltısını yapardı. Gece saat 10’a kadar televizyon izler, yosun çayını içer ve ardından uyurdu. Bir cumartesi sabahı rutin hayatından biraz uzaklaşmak için evcil hayvan edinmeye karar verdi. Evinin hemen köşesindeki evcil hayvan dükkânına gitti. Yaşlı bir Japon Balığı olan yumuşak

Çöp Kutusu Meraklısı

Koleksiyoncu ailesinde, koleksiyonculuk nesilden nesle aktarılan bir gelenekti. Ailenin büyük büyük babası Hayri Koleksiyoncu, hayatı boyunca yüzlerce tablo biriktirmişti ve biriktirdiği tablolar şimdi onun ismini alan bir vakıfta sergileniyordu. Hilmi Koleksiyoncu adındaki dedelerinin ise egzotik böcekleri beslemeye karşı bir tutkusu vardı. Her gün (pazartesi günleri hariç) dedesi tarafından miras olarak bırakılan bu egzotik böcek kalıntıları,

Yolunu Kaybeden Güneş

Geçmişte, bir ülkenin üstünde sıcak ve altın renginde bir Güneş yaşardı. Bu Güneş’in de sıcacık ve altın renginde bir Güneş çocuğu vardı. Küçük Güneş’in adı Lambis’di ve her zaman sevinçle parlardı. Onun sayesinde herkes mutlu olur ve iyi vakit geçirirdi. Ta ki bir sorun olana kadar… Küçük Güneş, ufuk noktaları ve coğrafya derslerini hiç sevmezdi.

Hayat Korkutmaz Beni

Maya Angelou Duvarlar gölgeler Salonda sesler Hayat korkutmaz beni hiç Kötü köpekler havlıyor gürültüyle Büyük hayaletler bulutların içinde Hayat korkutmaz beni hiç Yoksul ihtiyar anne ördek Aslanlar başıboş gevşek Onlar korkutmaz beni hiç Ateş püsküren ejderhalar İşte karşımdalar Bu korkutmaz beni hiç Hayalet gibi giderim Onları titretirim Kendi kendime eğlenirim Onlar kaçarken seyrederim Ağlamayacağım Onları

error: İçerik koruma altındadır!!
Scroll to Top